Son dönemde, BİST-100 endeksi için psikolojik bir eşik haline gelmiş olan 11 bin seviyeleri yatırımcıların odağında kalmaya devam ediyor. BİST-100 endeksi kısa vadede belki bir süre daha burada oyalanabilir, ancak iyimserliğin ön planda olduğu bir ortamda ekstrem bir bozulma olmaz ise 11 bin üzerinde seviyeler mümkün. Ama asıl önemli olan ise 11 bin üzerinde kalıcılık sağlanır mı ve yukarı yönlü hareket devam eder mi sorusunun yanıtı… Buna cevap verebilmek için hem dünyahem de Türkiye gündemine bakmamız gerekiyor.
Küresel tarafta, geçtiğimiz hafta Trump ve Putin arasında gerçekleştirilen görüşme sonrasında, odağımız bu hafta,Trump’ın Zelensky ve Avrupa Birliği liderleri ile görüşmelerikapsamında Rusya-Ukrayna savaşının sona erip ermeyeceğinde. Diğer yandan ise Jackson Hole toplantısında Powell’dan gelecek mesajlar da piyasalara yön verecek bir başka etken. Jackson Hole’de cuma günü konuşacak olan Powell’ın dengeli ve temkinli bir duruş sergilemesi bekleniyor. Yine de Eylül toplantısı için piyasalar 25 bps faiz indirimini yüzde 90 olasılık olarak beklese de, Powell’dangelecek açıklamalar hem Eylül hem de Eylül sonrası iki toplantı için tabloyu netleştirebilir. Ancak Powell öncesi piyasalar temkinli kalmaya devam ediyor. Ancak tablo jeopolitik risklerin azalma eğiliminde olduğu ve Fed’den faiz indirimlerinin beklendiği bir senaryoda, küresel borsalara paralel bizim borsamızda bundan pozitif etkilenebilir.
Türkiye’nin Dengesi: Faiz, Yabancı ve Bankalar
İçeride ise son dönemde borsayı üç gelişme destekliyor.
1. Faiz indirimi beklentisi: TCMB’nin Haziran toplantısındaki 300 bps’lik faiz indiriminin ardından yılın devamında da faiz indirimlerine devam edeceği beklentisi ağırlıkta. Bu beklenti, özellikle bankacılık hisselerinde alımları destekliyor.
2. Yabancı ilgisi: Uzun süre uzak duran yabancı yatırımcılar, son aylarda yeniden borsaya dönmeye başladı. Bu girişler endekse ekstra güç kazandırıyor.
3. Şirket bilançoları: İkinci çeyrek finansalları beklenenden iyi bir tablo çizerek en kötünün geride kaldığına işaret etti. Nitekim her ne kadar iç talep yavaşlıyor ve enflasyon yüksek olsa da, şirketler dirençli olduklarını gösterdiler.
Dolayısıyla küresel tarafta Rusya-Ukrayna arasında bir ateşkes hatta olası bir barış sağlanması, yabancı yatırıcı ilgisinin TL varlıklara ve daha özelde borsaya yöneliminin devam etmesi ve bankacılığın görece güçlü kalmaya devam etmesi endekste yukarı yönlü hareketlere ivme kazandırabilir.
Kısacası bugünkü tablo, “Türkiye’de faiz indirimi ve yabancı ilgisi borsayı yukarı taşıyacak” görüşünde. Finansal piyasalar ve borsada iyimserliği korumak ve sakin kalmak her zaman avantaj sağlayabilir. Ancak riskleri de görmezden gelmemek önemli…