Dünya ekonomisi son on yılın en çetin satranç oyunlarından birine sahne oluyor. Ancak bu kez tahtada filler ve kaleler değil, milyar dolarlık tarifeler, stratejik hamleler ve ekonomik dengeler var. Oyunun iki büyük oyuncusu ise ABD ve Çin. Peki bu savaşı anlamanın en iyi yolu nedir? Ekonomi kitaplarından mı okumalı? Yoksa siyasetin söylem dilini mi çözümlemeli? Belki de en rasyonel yaklaşım, Oyun Teorisi’ni masaya koymaktır.

İki Oyunculu Bir Strateji Oyunu

Oyun Teorisi (Game Theory), birden fazla tarafın, birbirlerinin eylemlerini hesaba katarak kararlar aldığı durumları inceleyen matematiksel bir teoridir. Bu teori, stratejik etkileşimleri analiz eder. Yani bir oyuncunun alacağı karar, diğer oyuncuların kararlarından etkilenir ve onları da etkiler. Ekonomi alanında, daha çok oligopol piyasasını açıklayan bir model olarak karşımıza çıkan oyun teorisi, ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşlarının nereye varabileceği konusunda bizlere yol gösterici olabilir. Bu teoriye göre her iki taraf da kendi ekonomik çıkarlarını maksimize etmeye çalışırken karşı tarafın tepkisini hesaba katmak zorundadır. Öyle ki, Trump döneminde başlayan ve Biden yönetimiyle şekil değiştirse de süren bu mücadelede, taraflar birbirlerine karşılıklı tarifeler uygulayarak ekonomik avantaj sağlamaya çalışıyor.

“Mahkumun İkilemi” mi, “Tavuk Oyunu” mu?

Bu tür durumlarda Oyun Teorisi'nin klasik modelleri devreye girer. ABD-Çin ilişkisini en çok tarif eden iki modelden biri "Mahkumun İkilemi"dir. Her iki taraf da iş birliği yapsa herkes kazanır; fakat taraflardan biri iş birliğini bozarsa, kısa vadede kazanan olabilir. Bu risk, tarafları karşılıklı güvensizliğe ve cezalandırıcı tarifelere yöneltiyor.

Diğer yandan bu çatışmayı “Tavuk Oyunu” modeliyle de açıklamak mümkün. Bu modelde iki sürücü birbirine doğru hızla ilerler, ilk direksiyonu kıran ‘tavuk’ ilan edilir. Hiçbiri çekilmezse çarpışma kaçınılmazdır. ABD ve Çin'in pozisyonları zaman zaman bu modelin sınırlarında dans ediyor.

Kazanan Kim Olacak?

İki taraf da global tedarik zincirlerinde büyük rol oynuyor. Ancak tarife savaşlarının uzun vadeli etkileri, yalnızca bu iki ülkeyi değil, Avrupa’dan Güneydoğu Asya’ya kadar tüm küresel ekonomiyi etkiliyor. İşte bu yüzden her hamle, sadece karşı tarafın değil, dünyanın geri kalanının da nefesini tutarak izlediği birer stratejik karardır.

Oyunun Sonu Nerede?

Oyun Teorisi bize tek bir doğru hamle olmadığını, ancak stratejik sabır ve güven inşasının kazançlı çıktığını gösteriyor. Uzun vadeli çıkarlar kısa vadeli zaferlerden daha değerli olabilir. Belki de bu oyun, kazananı olmayan ama kayıpları sınırlayacak ortak stratejilerle bitirilebilecek bir "tekrarlanan oyun"dur.