Finans piyasaları uzmanlarının, borsadaki son gelişmeleri ve geleceğe yönelik beklentilerine göre Borsa İstanbul'daki dolar bazlı kayıplar, yüksek faizlerin etkileri ve jeopolitik risklerin piyasalar üzerindeki baskısı öne çıktı.

Uzmanlar, tahvil piyasasında yavaştan bir ilgi görülse de hisse senetleri tarafına olan girişin "çok cılız" olduğunu belirtti. Eskiden milyar dolarlarla ifade edilen girişlerin şimdi milyonlarla sınırlı kaldığı ve son 5 haftada hisse senedi alımının 1 milyar dolara bile ulaşmadığı vurgulandı. Borsa İstanbul'un 19 Mart'tan sonra dolar bazında yüzde 10'dan fazla kayıp yaşadığı ve dünya borsalarının yörüngesinden kopuk göründüğü ifade edildi.

Piyasa uzmanlarına göre, borsanın en önemli sıkıntısı faizin yükselmesi ve daha uzun bir süre yüksek kalma ihtimalidir. Bu durumun önümüzdeki aylarda konut tarafında da benzer etkiler yaratabileceği belirtilirken, yüksek faizin bilançoları olumsuz etkilediği ve sanayi şirketlerinin ilk çeyrek satış gelirleri ile faaliyet karlarındaki düşüşlerin bu durumu desteklediği kaydedildi.

Dolar bazında Borsa İstanbul'un teknik seviyelerine bakıldığında, endeksin 19 Mart öncesindeki 3 dolar seviyesinden şu anda 2,31 dolara gerilediği ve yeni bir düşüş yaşanması durumunda 2,10 dolara kadar gerilemenin mümkün olduğu ifade ediliyor. "Borsada hikaye yok, likit dar, işlem hacmi düşük" ifadeleri kullanılırken, yaz döneminde toparlanma ihtimalinin daha zor olduğu ve faiz seçeneğinin borsaya göre daha iyi olmaya devam edebileceğine dikkat çekiliyor.

Kısa vadede borsanın performansının iyileşmesi beklentisine ilişkin mevcut gidişatla olumlu bir tablo beklenmezken siyasi gelişmelerin piyasa üzerinde belirleyici olacağını vurgulanıyor.

Siyasetteki olumlu gelişmelerin piyasayı pozitif etkileyebileceği, ancak faiz baskısının yanında politikadan gelecek müstakbel olumsuzlukların da borsanın üzerinde etkili olabileceği belirtildi.

Petrol fiyatlarına ilişkin değerlendirmeler ise aşağı yönlü bir hareketin daha olası olduğu, OPEC'in üretim artırma ihtimali ve küresel ekonominin durumu göz önüne alındığında, petrol fiyatlarının düşebileceği öngörüldü. Ancak, ABD'nin Rusya'ya yönelik olası vergi uygulamaları ve Avrupa'nın Rus petrolüne yönelik fiyat tavanı indirme planlarının piyasayı etkileyebileceği de belirtildi.

Altın fiyatları beklentisine gelince, ABD'nin 10 yıllık tahvillerinin seyrinin önemli olduğu ifade edildi. Eğer tahvillerde gevşeme olursa altın piyasalarının pozitif kalmaya devam edeceği, ancak önce bir düzeltme yaşanması gerektiği belirtildi. Jeopolitik gelişmelerdeki olası sakinleşmelerin (Hamas-İsrail ateşkesi gibi) altın fiyatlarında düzeltmeye katkıda bulunabileceği de eklendi.