Kimi tarihler vardır; gürültüsüzdür, törenlerle şenlenir ama aslında çok daha derin bir anlam taşır. 15 Kasım da işte öyle bir gün. Ada’nın güneyinde değişmeyen siyasi kilitlenmeler konuşuladursun, kuzeyde bugün bir devlet, kendi kimliğiyle, kendi iradesiyle ve kendi onuruyla 42’nci yaşına giriyor.
Unutulan Bir Gerçeğin Hatırlattığı
1983’te ilan edilen KKTC sadece bir siyasi karar değildi. Kıbrıs Türk halkının onlarca yıl boyunca maruz kaldığı baskıların, saldırıların, ambargoların ardından dünyaya attığı bir imzaydı:
“Biz buradayız, varız ve var olmaya kararlıyız.”
Bugün KKTC’yi konuşurken, bu haklı mücadelenin hafızasını kaybetmemek gerekir. Çünkü bu devlet, masada kurulmadı; direnişle, bedelle, sabırla ve dayanışmayla kuruldu.
Doğu Akdeniz’in Dengesi
Bir gerçeği kabul etmek gerekiyor:
Doğu Akdeniz’de bugün Türkiye’nin söz sahibi olmasının en önemli dayanaklarından biri KKTC’nin varlığıdır.
Enerji hatlarının, deniz yetki alanlarının, stratejik geçiş yollarının göbeğinde duran bu küçük devlet; bölgesel bir denge unsurudur.
Kimi zaman görmezden gelinmeye çalışılsa da, uluslararası tanınma tartışmalarının gölgesinde tutulsa da, KKTC’nin bulunduğu yer bir jeopolitik zorunluluk halini almıştır.
Barışın Sessiz Gücü
Kıbrıs’ta 1974’ten bu yana, yani tam 51 yıldır bir çatışma yaşanmamışsa, bu gerçekliğin ardında yatan temel nedenlerden biri de KKTC’nin varlığıdır.
Yani ironik bir şekilde, “tanınmayan” devlet barışın en büyük garantisi olmuştur.
Bugün Kıbrıs Türkü huzur içinde yaşıyorsa, bu huzurun adı dört harfle yazılır: KKTC.
2025’ten Baktığımızda
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, bugün siyasal olarak tanınma mücadelesine devam ediyor olabilir. Ancak Kıbrıs Türk halkının varlığı, kimliği ve özgürlüğü; dünya siyaseti ne derse desin, geri döndürülemez bir gerçek haline gelmiştir.
Belki dünya yavaş görür, belki siyaset yavaş ilerler.
Ama tarih, yavaş yazılır; ve bazen küçük devletlerin aldığı büyük kararlar, yıllar sonra bir bölgenin kaderini belirler.
Son Söz
Bugün 15 Kasım…
Bir halkın kendi kaderini eline aldığı gün.
Bir adanın orta yerinde, bütün baskılara rağmen dimdik duran bir iradenin yıl dönümü.
KKTC sadece bir kuruluş yıldönümü kutlamıyor;
Türk milletinin Doğu Akdeniz’deki varlığının 42 yıllık tescilini de yeniden hatırlatıyor.
Ve belki de en önemlisi şu:
Kıbrıs'taki Türk varlığı, artık sadece bugünün değil, geleceğin de değiştirilemez gerçeği.



