Anadolu Ajansının (AA) Global İletişim Ortağı olduğu, İLKE Vakfı bünyesinde faaliyet gösteren İslam İktisadı Araştırma Merkezi (İKAM) tarafından Boğaziçi Üniversitesi'nde gerçekleştirilen 13. İslam İktisadı ve Finansı Zirvesi devam ediyor.
Ahmet Burak Dağlıoğlu, burada yaptığı konuşmada, temel misyonlarının Türkiye'ye daha fazla sermaye akışını sağlamak olduğunu belirterek, ülkede katılım iktisadının büyütülmesi için çalışmalar yürüttüklerini ifade etti.
Türkiye'de katılım bankacılığının toplam sistemin yüzde 8'inin az üzerinde olduğunu dile getiren Dağlıoğlu, "Katılım bankalarının finansmanlarındaki toplam büyüklüğün yaklaşık yarısı KOBİ'lere kullandırılan finansmanlardan geliyor. Bu da aslında bu sektörün kıymetini gösteriyor." değerlendirmesinde bulundu.
Dağlıoğlu, finans sektörünün reel ekonomiye ne kadar dokunduğunun önemli olduğunu aktararak, "Türkiye'deki alternatif yatırımlar alanı yani girişim sermayesi fonlarıyla ilgili yatırım fonlarının artmasıyla katılım finansı prensipleriyle hareket eden ürünler artmış, çoğalmış oldu." diye konuştu.
"Sukuk ihraçları son dönemde artıyor"
Burak Dağlıoğlu, sermaye piyasaları alanında da sektörün geliştirmesinin gerektiğine dikkati çekerek, sukuk ihraçlarının son dönemde arttığını dile getirdi.
Kamu aktörlerinin de sukuk ihraç ettiğine işaret eden Dağlıoğlu, "Cumhurbaşkanımız, her platformda katılım finansının büyütülmesi ile ilgili konuşma yapıyor, politikalarını hep bu bağlamda geliştiriyor ve bununla ilgili bizi her zaman cesaretlendiriyor." dedi.
Dağlıoğlu, dünyadaki yatırımcıların ilgisini çekebilecek ürünler ortaya koyulması gerektiğine işaret ederek, "Bu sektörü büyütmeye çalışıyoruz. Bize verilen bu desteği daha ötesine geçirmek için bütün sektör paydaşları olarak daha yoğun çalışmamız gerektiği de bir gerçeklik." ifadelerini kullandı.
İstanbul Finans Merkezi'nin küresel İslam iktisadında bölgesel bir aktör olarak öne çıkabileceğine işaret eden Dağlıoğlu, "Tabii ki bu bize yeterli değil. Uzun vadede hedefimiz küresel bir merkez olma iddiasıdır. Şu anda bu bölgesel merkez olma iddiasını destekleyecek finansal ve finansal olmayan teşvik enstrümanları ile bir ortam sunulmaya çalışıyor." dedi.
"Türkiye'de İslami finans, katılım finans alanında atılması gereken çok sayıda adım var"
Vakıf Katılım Yönetim Kurulu Üyesi Servet Bayındır da İslam iktisadı kavramının çok geniş bir kapsama sahip olduğunu belirterek, bu kavramın, inançtan ibadete, ahlaktan muamelata, bireysel, kurumsal, toplumsal, iktisadi nitelikte bütün faaliyetleri içine alan bir kavram olduğunu kaydetti.
Bayındır, "Dolayısıyla içini doldurmak için çok çaba göstermemiz gerekiyor. Yani hangi yönüyle işin bir tarafına odaklanırsak orada koskocaman bir okyanusla karşılaşıyoruz. Dolayısıyla ağırlığımız geniş, görevimiz ağır, sorumluluğumuz büyük. Bu minvalde bizlerin de cesaretle bu konu üzerine gitmemiz gerekir." dedi.
Gelinen seviyeyle yetinilip yerinde sayılmaması gerektiğine dikkati çeken Bayındır, Türkiye'de İslami finans, katılım finans alanında atılması gereken çok sayıda adım olduğuna işaret etti.
Bayındır, "Bu bağlamda bizim İslami finansın öncelikle Türkiye'de, ondan sonra gönül coğrafyamız, Türkistan başta olmak üzere, öbür tarafta Afrika, Asya bölgelerinin hepsinde bizim İslami finansın merkezi olma potansiyelimiz güvenimiz, vazifemiz ertelenemez, aciliyet arz eden bir durum ve biz buna karşı kendimizi her açıdan konumlandırmamız gerekiyor ve hazır olmamız gerekiyor." diye konuştu.





