16 Eylül’deki yazımda GSYH, üretim endeksleri ve kapasite kullanım oranı verileri arasındaki ilişkinin son zamanlarda anlaşılması zor bir hale geldiğini belirtmiş ve örnekler vermiştim. Dün, eylül ayı kapasite kullanım oranı (KKO) verisi yayımlandı. Bir ay öncesine kıyasla 0,2 puan yükseliş var. Ancak aylık verilerde çok fazla oynaklık olabiliyor. Bunları gidermek ve daha sağlıklı bir değerlendirme yapmak için hiç olmazsa üçer aylık ortalamalara bakmakta yarar var: KKO bir ay öncesine kıyasla 0,2 puan düşüyor. KKO gibi ölçülmesi görece zor olan bir veri için 0,2 puanlık değişikliklere çok ‘takılmamak’ gerekiyor. Ben de öyle yapıyor ve asıl üzerinde durmak istediğim olguya geliyorum.
Ocak 2021-Mayıs 2025 için korelasyon negatife dönüyor
KKO ile sanayi (ya da imalat sanayi) üretimi arasında yakın bir ilişki olmalı. Zira KKO, imalat sanayiindeki mevcut kapasitenin ne kadarının kullanıldığını ölçüyor. Açık ki üretim ile yakından ilişkili. Güncel KKO verisi Ocak 2007’den başlıyor ve Eylül 2025’te bitiyor. Sanayi üretim endeksi için ise son gözlem Temmuz 2025 için. Mart 2007-Temmuz 2025 döneminde her iki seri arasındaki basit korelasyona bakınca şöyle bir durum ortaya çıkıyor: Ocak 2007-Aralık 2020 arasında korelasyon katsayısı pozitif iken, Ocak 2021-Mayıs 2025 için korelasyon negatife dönüyor. Aylık değişim oranları arasındaki korelasyon dikkate alınırsa da aynı olgu saptanıyor. Üstelik bu sefer daha şiddetli; korelasyonlar artı ve eksi çok daha büyük değerler alıyor.
Bu tersliği çıplak gözle de görmek mümkün. Grafikte sanayi üretimi ile KKO’nun hareketleri (mevsim etkisinden arınmış serilerin üçer aylık hareketli ortalamaları) gösteriliyor. Yakın döneme odaklanılıyor: Haziran 2023-Eylül 2025. İki seri arasında özellikle Ekim 2024’ten itibaren açıklanması zor bir ters ilişki var. KKO sürekli düşüyor, sanayi üretimi ise artıyor.
Hatırlarsanız (Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin de kullandığı) yeni yöntemle yayımlanmaya başlanan GSYH’nin 2025 ikinci çeyrekteki değerleri de ilginçti. GSYH’nin üç önemli alt kalemi olan özel tüketim, kamu tüketimi ve net ihracat (ihracat eksi ithalat) düşüyor, yatırım ise artıyordu. Stok değişimleri dışında bu dört kalemin toplamı GSYH’nin kendisiydi. Bu dört kalemin toplamının bir dönem öncesine kıyasla yüzde değişimi -0,3 puandı (yaklaşık hesap). Ama GSYH yüzde 1,6 oranında artıyordu. Nasıl oluyordu? Demek ki stoklarda oldukça yüksek bir artış vardı. İlginçti.
Sözünü ettiğim yazımdan alıntı yaparak bitireyim: “…KKO ve üretim endekslerinin hesaplanma yöntemine ve veri kaynaklarına bir dönüp bakılmasında yarar var. Bir de şu ‘GSYH’deki acayip durum nereden kaynaklanıyor’ merakını giderici açıklamalar iyi olur diye düşünüyorum. Ayrıca mevsim ve takvim etkisinden arındırma işlemi de gözden geçirilebilir.”
• Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve borsagundem.com.tr’nin editoryal politikasını yansıtmayabilir.