Küresel piyasalar, ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz kararı ve Fed Başkanı Jerome Powell'ın açıklamaları ile ABD-Çin devlet başkanları arasındaki beklenen görüşmenin öne çıktığı geçen haftada karışık seyretti. Gözler gelecek hafta Fed Başkanı Powell'ın konuşması ile ABD'nin büyüme verisine çevrildi.
Küresel pay piyasaları geçen haftaya Fed'in faiz indirimi yapacağına ilişkin yüksek beklentilerle pozitif başlarken, Fed Başkanı Jerome Powell'ın çarşamba günü enflasyon ile istihdama yönelik risklerin sürdüğüne işaret etmesi yatırımcıları temkinli bir duruş sergilemeye yönlendirdi.
Fed çarşamba günü beklentiler doğrultusunda politika faizini 25 baz puan indirerek yüzde 4-4,25 aralığına çekti. Ekonomik projeksiyonlarını da açıklayan Fed, federal fon oranına ilişkin tahminini bu yıl sonu için yüzde 3,6'ya çekerken, bu tahmin 2025'te başka faiz indirimlerinin yapılabileceğinin sinyalini verdi.
Fed Başkanı Powell toplantının ardından düzenlediği basın toplantısında, istihdama yönelik aşağı yönlü risklerin artmasıyla birlikte risk dengesinin değiştiğini, bu doğrultuda daha nötr bir politika duruşuna doğru bir adım atmanın uygun olduğuna karar verdiklerini belirtti. Powell, "Kısa vadede, enflasyon riskleri yukarı yönlü, istihdam riskleri ise aşağı yönlü, bu zorlu bir durum." dedi.
Powell, toplantıda 50 baz puanlık bir indirim için ise yaygın bir destek olmadığını aktardı. İş gücü piyasasının zayıfladığını gördüklerini ifade eden Powell, daha fazla zayıflamasına gerek olmadığını ve bunu istemediklerini anlattı. Fed, Aralık 2024'ten bu yana ilk faiz indirimine gitmiş oldu.
Fed'in faiz oranına ilişkin ilave gevşeme beklentileri 2026 yılına da taşınırken, para piyasalarında bankanın gelecek yıl da 3 faiz indirimi yapacağı fiyatlanıyor.
Gelecek haftada Fed Başkanı Powell'ın konuşması, ABD'de ikinci çeyrek büyüme verileri ile kişisel tüketim harcamaları (PCE) fiyat endeksi başta olmak üzere yoğun veri gündemi takip edilecek.
Öte yandan ABD Başkanı Donald Trump ile Çin Devlet Başkanı Şi Cinping arasında beklenen görüşme gerçekleşti. ABD Başkanı Trump, Oval Ofis'te düzenlediği basın toplantısında, Çin Devlet Başkanı Şi ile yaptığı görüşmeyi değerlendirdi.
Trump, "Devlet Başkanı Şi ile harika bir görüşme yaptık ve TikTok anlaşmasını onayladık, şu anda süreç devam ediyor. Harika yatırımcılarımız var. Bu anlaşmanın tamamlanmasını sabırsızlıkla bekliyoruz." şeklinde konuştu.
TikTok'u satın alacak kişilerin ve şirketlerin Amerikalı olduğunu ve kontrolün tamamen kendilerinde olacağını dile getiren Trump, anlaşmanın tamamlanmasına ilişkin, "Anlaşmayı imzalamamız gerekiyor, sanırım bu bir formalite olabilir." yorumunu yaptı.
Şi ile Rusya-Ukrayna savaşı hakkında da konuştuklarını söyleyen Trump, Şi'nin de bu savaşın sona ermesini istediğini ve bu konuda kendilerine yardım edeceğine inandığını belirtti.
ABD Başkanı Trump, Çin Devlet Başkanı Şi ile yaptığı telefon görüşmesine ilişkin açıklamasında, TikTok anlaşmasının onaylanması dahil temel konularda büyük mesafe kat ettiklerini ve ekim ayı sonunda Güney Kore'de yapılacak Asya-Pasifik işbirliği (APEC) Zirvesi'nde Şi ile görüşeceğini belirtmişti.
Bu arada ABD ile Birleşik Krallık, bilim ve teknoloji alanında stratejik işbirliğini güçlendirmek amacıyla Teknoloji Refahı Anlaşması'na ilişkin mutabakat zaptı imzaladı.
Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, söz konusu muhtıranın yapay zeka, sivil nükleer enerji, füzyon ve kuantum teknolojileri gibi stratejik bilim ve teknoloji alanlarında karşılıklı işbirliğini sağlamayı amaçladığı belirtildi.
Başkan Trump, Yüksek Mahkeme'den, Fed Üyesi Lisa Cook'u görevden almasını engelleyen alt mahkeme kararının uygulanmasını durdurmasını talep etti.
Fed yetkililerinin açıklamaları da izlenirken, Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari, bankanın bu haftaki faiz indirimi kararını desteklediğini ve bu yıl için 2 indirim daha öngördüğünü belirtti. Kashkari, "İşsizlikte keskin bir artış riskinin, komitenin iş gücü piyasasını desteklemek için bazı adımlar atmasını gerektirdiğine inanıyorum." değerlendirmesinde bulundu.
ABD Başkanı Trump tarafından Fed Yönetim Kurulu üyeliğine yeni atanan ve bankanın son toplantısında 25 baz puanlık faiz indirimine tek karşı oyu kullanarak 50 baz puanlık faiz indirimi yapılmasından yana olan Stephen Miran ise tarifelerin enflasyonist bir etkisi olacağını öngörmediğini ifade etti.
Bu gelişmelerin ışığında ABD tahvil piyasalarında geçen hafta satıcılı seyir hakim olurken, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi haftayı yüzde 4,13 seviyesinde tamamladı.
Emtia tarafında ise altının ons fiyatı geçen hafta 3 bin 707,65 dolara çıkarak en yüksek seviyesini yukarı taşıdı. Ons altın haftayı yüzde 1,2 artışla 3 bin 685 dolarda tamamladı. Gümüşün ons fiyatı da haftayı yüzde 2,1 yükselişle 43,08 dolarda kapatırken, Brent petrolün varili ise yüzde 0,8 değer kaybıyla 66,1 dolarda haftayı tamamladı.
Dolar endeksi geçen hafta 96,2 seviyesine inerek son 3,5 yılın en düşük seviyesine geriledi. Endeks, haftayı yatay seyirle 97,6 seviyesinden kapattı.