Harekât, Osmanlı 3. Ordusu’nun Kars ve çevresini Rus işgalinden kurtarma ve cephede stratejik üstünlük sağlama amacıyla başlatıldı.

Ancak harekât, planlama eksiklikleri ve sert kış koşullarıyla birleşince beklenen başarıyı getiremedi. Allahuekber Dağları’nda etkili olan dondurucu soğuk, yolların zorluğu ve askerlerin yetersiz ekipmanla mücadele etmesi, harekâtın felakete dönüşmesine neden oldu.

Tarihî kaynaklar, harekât sırasında Osmanlı 3. Ordusu’nun on binlerce askerini kaybettiğini, bunların çoğunun donma, hastalık ve çatışmalarda hayatını yitirdiğini aktarıyor.

Stratejik olarak Sarıkamış Harekâtı, Osmanlı ordusunun savaş kapasitesini ciddi biçimde sınayan bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Harekâtın başarısızlığı, Kafkas Cephesi’nde Osmanlı’nın inisiyatif kaybetmesine ve Rus kuvvetlerinin bölgede üstünlüğü elinde tutmasına yol açtı. Tarihçiler, harekâtı yalnızca bir askeri yenilgi olarak değil, aynı zamanda stratejik planlama, lojistik hazırlık ve iklim koşullarının ihmal edilmesinin sonuçlarını gösteren önemli bir ders olarak tanımlıyor.

Harekâtın sosyal ve manevi boyutu da tarihî hafızada derin bir etki bırakmıştır.

Sarıkamış, Türk tarih yazımında Mehmetçik’in fedakârlığı, cesareti ve vatan sevgisi ile simgelenir. Yoğun kar ve dondurucu soğuk karşısında direnen askerlerin mücadelesi, hem ulusal birlik hem de toplumsal dayanışma duygusunu güçlendiren bir hatıra olarak kabul edilir. Harekât, Türkiye’de her yıl Sarıkamış Şehitleri anılarak, tarihî farkındalık ve milli bilincin pekiştirilmesine vesile oluyor.

Tarihî değerlendirmeler, harekâtın Osmanlı komuta kademesinin askeri planlama ve altyapı eksikliklerini ortaya koyduğunu vurguluyor. Osmanlı’nın zorlu coğrafya ve iklim koşullarını yeterince hesaba katmaması, harekâtın başarısızlığının temel nedenleri arasında gösteriliyor.

Uzmanlar, Sarıkamış Harekâtı’nı, yalnızca bir askeri operasyon olarak değil, 1914–1918 dönemi Osmanlı Devleti’nin savaş kapasitesini test eden kritik bir sınav olarak ele alıyor.

Sonuç olarak Sarıkamış Harekâtı, askeri başarısızlığının ötesinde, fedakârlığın, cesaretin ve ulusal bilincin sembolü olarak Türk tarihinin önemli dönemeçlerinden biri olarak hafızalarda yerini koruyor.

Tarihçiler ve akademisyenler, bu harekâtın dersleri üzerinden günümüzde stratejik planlama, lojistik hazırlık ve insan faktörünün önemine dair çıkarımlar yapıyor.

Sarıkamış, hem geçmişin acı hatırası hem de geleceğe ışık tutan bir tarihî olay olarak değerlendiriliyor.

Harekât, yalnızca bir savaş olayı değil, aynı zamanda toplumsal hafızada birlik ve dayanışmanın sembolü haline geldi. Sarıkamış, milletin zor koşullar karşısında birlikte hareket etmesinin ve seferberlik ruhunun bir göstergesi olarak değerlendirildi.

Harekâtın sonucu ne olursa olsun, Sarıkamış askerlerinin cesareti ve direnci Türk tarihinin kahramanlık simgelerinden biri olarak hafızalara kazındı. Mehmetçik’in soğuk ve zorlu koşullara karşı gösterdiği direnç, millî bilinç ve tarihî miras olarak nesiller boyunca aktarıldı.

Bugün bile her yıl 22 Aralık’ta düzenlenen anma törenleri, bu birliği ve ortak hafızayı güçlendirmeye hizmet ediyor.