Özellikle dün, Bitcoin’in 50 günlük hareketli ortalamasının 200 günlük hareketli ortalamasının altına düşmesiyle ölüm kesişimi formasyonu tetikledi.
Tarihsel olarak düşüş yönlü bir teknik sinyal olarak kabul edilen bu olay, yatırımcılar ve analistler arasında yeni bir tartışmaya yol açtı: Bu durum yerel bir dip seviyesine mi işaret ediyor, yoksa daha fazla düşüş mü yaşanacak?
Ölüm kesişimi nedir? Teknik analizde kullanılan ölüm kesişimi (death cross) formasyonu, kısa vadeli fiyat momentumunun uzun vadeli trendlerin altına düşmesi durumunda meydana gelir ve potansiyel düşüş baskısına işaret eder.
Bitcoin’in dün geç saatlerde mayıs ayından bu yana ilk kez 94 bin doların altına düşmesiyle tetiklenen ölüm kesişiminin yanı sıra, kripto piyasalarında temkili bir tutum izleniyor.
Etheruem, Solana ve XRP gibi piyasa değeri yüksek altcoin’lerin son bir haftada çift haneli düşüşler kaydetmesiyle, CoinMarketCap’in Kripto Korku ve Açgözlülük Endeksi 17 seviyesine geriledi ve piyasanın “Aşırı Korku” seviyesinde olduğunu gösterdi.
Bugün ise hafif toparlanma kaydedilen piyasada Bitcoin yeniden 95 bin doların üzerine çıkarken Etheruem de 3.100 doların üzerinde tutunmaya devam etti.
Geçmiş veriler ne gösteriyor?
Ancak bu görünüme rağmen, analistler ölüm kesişimi formasyonunun her zaman fiyatta keskin bir düşüş sinyali vermediğini belirtiyor.
2014’ten 2025’e kadar olan geçmiş veriler, kısa vadede karışık sonuçlara ancak birçok döngüde orta-uzun vadede güçlü toparlanmalara işaret ediyor.
Mario Nawfal ve zincir üstü analistler tarafından paylaşılan verilere göre ölüm kesişiminin oluşmasından 1-3 hafta sonra, neredeyse yarı yarıya oranda kâr ve zarar görülüyor. 2-3 ay sonrasında ise ortalama getiriler %15-26 aralığına yükseliyor.
Bir yıl sonra ise sonuçlar değişkenlik gösteriyor: Bazı döngülerde %85’in üzerinde getiri sağlarken, bazı döngüler makro gelişmelerden kaynaklı düşüşler kaydetti.
Analistler ne diyor?
Benjamin Cowen ve Rekt Fencer, önceki ölüm kesişimi formasyonlarının genellikle piyasa zirveleri yerine yerel dip seviyeleri işaret ettiğini savunuyor.
BTC Markets analisti Rachael Lucas, Bitcoin 94.000 dolar civarında desteği test ederken, 88.000-91.000 dolar aralığını kritik aralık olduğunu belirtiyor:
“Teknik olarak bu bizi bir ayı piyasasına sokuyor ancak bağlam önemli: Son döngüde, Kasım 2021’de döngü zirvesine ulaşmadan önce %55’lik bir düşüş yaşandı. Muhtemelen bu ayı döneminin sonuna gelmek üzereyiz ancak makroekonomik arka plan çok farklı. ABD hükümeti yeniden açıldı, faiz indirimleri bekleniyor ve Fed aralık ayında niceliksel sıkılaştırmayı sona erdirecek.”
Gautam Chhugani liderliğindeki Bernstein analistleri de bu düşüşün yatırımcıların tarihsel dört yıllık döngü modeline ilişkin endişelerini yansıttığını belirtiyor. Bu modelde daha önce 2013, 2017 ve 2021 yıllarında zirveye ulaşılmıştı.
Birçok yatırımcı, 2025 yılında da aynı durumun tekrarlanacağına inanarak, dördüncü çeyrekteki zayıflığa önceden hazırlıklı olarak satış yapmaya başladı.
Ancak analistler, mevcut durumun temelde daha güçlü olduğunu savunarak, tarihsel verilerin önceki döngülerde görülen %60 ile %70’lik tarihi düşüşe değil, yeni bir yerel dip noktasına doğru “nispeten hafif bir düzeltme”ye işaret ettiğini ve bunun uzun vadeli sahiplerin arzıyla desteklendiğini öne sürdüler.
Son altı ayda en az bir yıldır Bitcoin tutan yatırımcıların yaptığı yaklaşık 38 milyar dolar değerindeki 340 bin BTC satışları, büyük ölçüde spot ETF’lere ve kurumsal hazinelere akan 34 milyar dolarlık girişle dengelendi.
“Döngü zirvesi gibi hissettirmiyor”
Bernstein analistleri, kurumsal Bitcoin ETF sahipliğinin 2024 sonundaki %20 seviyesinden şu an %28’e yükseldiğini ve son üç haftada 3 milyar dolarlık çıkışa rağmen, yönetilen toplam ETF varlıklarının 125 milyar dolara ulaştığını belirtti.
Analistler, Trump yönetiminin kripto varlıklara stratejik öncelik olarak güçlü siyasi destek vermesi, Clarity Act mevzuatının 2025 sonu veya 2026 başında ilerlemesi beklentisi ve faiz oranlarının düşmesiyle birlikte elverişli likidite ortamı gibi faktörlerin yapısal rüzgarları desteklemeye devam ettiğini vurguladı.
Analistler, ileriye bakıldığında, piyasanın “bir döngü zirvesi gibi görünmediğini”, aksine kurumsal katılım ve tekrarlayan, ılımlı düzeltmelerle tanımlanan çok yıllık bir trendin parçası olduğunu savundu.
