Kurul kararında, “Enflasyonun ana eğilimi eylül ayında yükselmiştir. Son döneme ait veriler talep koşullarının dezenflasyonist düzeyde olduğuna ancak dezenflasyon sürecinin yavaşladığına işaret etmektedir.” ifadelerine yer verildi. Açıklamada, başta gıda fiyatları olmak üzere son dönemdeki gelişmelerin enflasyon beklentileri ve fiyatlama davranışları üzerinde risk oluşturduğu vurgulandı.

Merkez Bankası, fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı para politikası duruşunun kararlılıkla sürdürüleceğini, ancak enflasyon görünümünde belirgin bir sapma olması halinde gerekirse sıkılaştırmaya gidileceğini bildirdi. Ayrıca, kredi ve mevduat piyasalarındaki gelişmelerin yakından izleneceği ve gerekirse makroihtiyati tedbirlerin devreye alınacağı ifade edildi.

2025’in faiz rotası: Dalgalı ama kontrollü

TCMB, 2025 yılı boyunca faiz politikasında dalgalı bir seyir izledi. Yılın ilk ayında başlayan indirim süreci, nisan ayında gelen faiz artışıyla kısa süreliğine kesildi, yaz aylarında ise yeniden gevşeme yönüne döndü.

  • Ocak 2025’te politika faizi yüzde 47,5’ten yüzde 45’e indirildi.

  • Mart ayında indirimler sürerek faiz yüzde 42,5 seviyesine geriledi.

  • Nisan toplantısında artışa gidilerek faiz yüzde 46’ya yükseltildi.

  • Haziran ayında faiz oranı sabit tutuldu.

  • Temmuz ve Eylül aylarında yapılan iki indirimle oran sırasıyla yüzde 43 ve yüzde 40,5 seviyelerine çekildi.

  • Ekim 2025’te ise 100 baz puanlık son indirimle politika faizi yüzde 39,5 oldu.

Bu dönemde TCMB, toplantı bazlı ve veri odaklı bir yaklaşım benimsediğini her kararında yineledi. Enflasyonun ana eğiliminde kalıcı bir gerileme görülmeden geniş çaplı gevşemeye gidilmeyeceği mesajını korudu.

“Fiyat istikrarı sağlanana kadar sıkı duruş sürecek”

Kurulun ekim ayı karar metninde, fiyat istikrarının sağlanmasının para politikasının temel önceliği olduğu vurgulandı. “Enflasyon görünümünün ara hedeflerden belirgin biçimde ayrışması durumunda, para politikası duruşu sıkılaştırılacaktır.” ifadesiyle Merkez Bankası, gerektiğinde faiz artışı dahil tüm araçların kullanılabileceğini belirtti.

Likidite koşullarının yakından izleneceği, parasal aktarım mekanizmasının güçlendirilmesi için makroihtiyati önlemlerin devrede tutulacağı kaydedildi.

Yılın geri kalanına ilişkin beklentiler

Uzmanlara göre TCMB’nin yılın son iki ayında atacağı adımlar, enflasyonun seyrine ve iç talep göstergelerine bağlı olacak. Piyasalarda, Merkez Bankası’nın son iki indirim sonrası bir süre bekle-gör politikası izleyebileceği, enflasyonun hedef patikadan sapması halinde ise yeniden sıkılaşmaya dönebileceği yönünde beklentiler güçlenmiş durumda.

Yılın başında yüzde 47,5 olan politika faizinin ekim itibarıyla yüzde 39,5’e gerilemesi, TCMB’nin 2025 boyunca “ölçülü gevşeme, gerektiğinde sıkılaşma” dengesine dayalı bir strateji izlediğini ortaya koydu.