Merkez Bankası 2025 yılı enflasyon tahminini değiştirmedi ve yüzde 24’te sabit bıraktı. Tahmin aynı kaldı kalmaya ama Başkan Fatih Karahan’ın enflasyon raporunu açıkladıktan sonraki sorulara verdiği yanıtlarda, satır aralarında adeta şu dile getirildi:
“Merkez Bankası olarak tahminimiz aynı, yüzde 24. Ama siz 24’ü, 24 olarak değil, tahmin aralığımız olan yüzde 19-29 arasında bir düzey olarak okuyun. 19-24 arası da olmayacağına göre aslında siz bunu 24-29 arası gibi okusanız daha iyi. Hadi açık konuşalım ve gelin şunun adını koyalım; 29 olursa daha ne isteriz ki...”
Mealen söylenen üç aşağı beş yukarı bu.
Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan bir soru üzerine enflasyon eğiliminin yüzde 30-31’e işaret ettiğini belirttikten sonra olumlu yöndeki etkenlerle gerçekleşmenin daha düşük olmasını beklediklerini dile getirdi.
Ama ne kadar düşük; biraz önce de belirttim ya, bu düzeylerden yüzde 24’e doğru bir inişi aslında kimse beklemiyor, bakmayın söylenene ve yazılana...
Enflasyon raporunda dile getirilenler bir yana, dile getirilmeyenler daha önemli ve bu yılın enflasyon gerçekleşmesi yüzde 29’luk üst bandı aşmazsa adeta düğün bayram! Ama bu düzeyde kalmanın hiç kolay olmadığı da ortada. Dolayısıyla üst bandın birkaç puan aşılması da doğrusu hiç dert edilmeyecek.
Yüzde 24 de, 29 da matematiği zorlar!
Merkez Bankası’nın yılın ikinci enflasyon raporundan anlıyoruz ki mayıs ayındaki fiyat artışı nisana göre biraz daha iyi gelecek.
Nisan ayındaki artış yüzde 3 olmuştu. “Biraz daha iyi” ne demek, herhalde yüzde 2,5’tir, hadi çok daha olumlu tarafından bakalım olsa olsa en düşük yüzde 2,25 dolayıdır. Merkez Bankası’nın nisan için tahmin ettiği ve sınırlı bir şekilde de olsa şimdiden gördüğü mayıs oranı örneğin yüzde 2 gibi bir düzey olsa buna “biraz daha iyi” değil, “çok çok iyi” denilirdi.
Dolayısıyla mayısta yüzde 2,5 dolayında gelecek bir artıştan sonra yılın ilk beş ayındaki artış yüzde 16,2 olacak. Beş aylık oran bu düzeye çıkınca yılın son yedi ayı için de yüzde 24’ü aşmamak adına yüzde 6,7, yüzde 29’u aşmamak adına da yüzde 11’lik bir hareket alanı kalacak.
Değiştirilmeyen yüzde 24’lük oran için yedi ayda yüzde 6,7, yani ayda yüzde 0,93 artış...
Değiştirilmeyen yüzde 29’luk oran için yedi ayda yüzde 11, yani ayda 1,5 artış...
Bu hesaplama, mayıs ayındaki artışın yüzde 2,5 olacağı varsayımına göre. Mayıs ayı oranı daha da düşük gelirse tabii ki yukarıda aktardığım alanlar biraz daha genişleyecek. Ama ya tersi olursa!
Ama aylık tahminle uyum yok!
Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, enflasyonda geçen yıl aylık tahminlerin açıklandığının bu yıl ise bu tahminlerin ya yapılmadığının ya da duyurulmadığının hatırlatılması üzerine aylık sapmalar yaşanması durumunda ilan edilen bu oranlar üzerinde spekülasyon yapıldığını, bu yüzden aylık oran vermemeyi tercih ettiklerini söyledi. Karahan bu yılın son aylarındaki aylık artışların mevsimsellikten arındırılmış hesaplamayla yüzde 1’in biraz üstüne indirilmesinin öngörüldüğünü söyledi. Merkez Bankası Başkanı, mevsimsellikten arındırılmış oranlar konusunda da sağlıklı veri oluşmadığını itiraf etti.
Buraya kadar tamam; ama ifadeler çok muğlak ve bu da ister istemez fazla sorgulama gerektiriyor.
Örneğin yüzde 1’in biraz üstü ne demek?
Yüzde 1,5’in üstündeki değerlere “Yüzde 1’in biraz üstü” denilemeyeceğine göre kastedilen belli ki yüzde 1 ile yüzde 1,5 arası değerler.
Hadi tam ortayı alalım ve kastedilenin yüzde 1,25 olduğunu varsayalım.
Ne şimdi bu? “Doluya koysan almıyor, boşa koysan dolmuyor!”
Mevcut durumda, yani nisan sonu itibarıyla oluşan durumda bile yüzde 24’lük tahminde kalmak son sekiz aydaki artışın yüzde 9,39’u, sekiz ayda yüzde 9,39’da kalmak da aylık artışın yüzde 1,13’ü aşmamasıyla mümkün.
Mayısta yüzde 2,5 dolayında gelebilecek artışı hiç hesaba katmıyorum bile... Mayıs 2,5 gelirse sonraki ayların oranının yüzde 0,93 olması gerektiğini hatırlatırım.
Şu durumda yüzde 1’lerin biraz üstüne inmek ve bu sayede yüzde 24’te kalmak matematiğe isyan demek!
Bu hesaba matematik pes eder! Hem diyeceksiniz ki yıllık tahmin yüzde 24, hadi bilemedin yüzde 29...
Sonra diyeceksiniz ki aylık tahmini yıl sonuna doğru yüzde 1’in biraz üstüne indirmeyi öngörüyoruz; yani yıl sonundan önce aylık oranlar yüzde 2 dolayında gidecek...
Olmuyor! Bu hesapla yüzde 24 hiç mi hiç olmuyor, yüzde 29 da zar zor olabilirmiş gibi görünüyor.
Fonlama faizi yüzde 46’ya indi
Merkez Bankası haftalık repo ihale faizini 17 Nisan’daki PPK toplantısında yüzde 46’ya çıkarmıştı ama o günden 21 Mayıs’a gelinceye kadar ortalama fonlama maliyeti yüzde 46’nın hep çok üstünde oluşuyordu. İşte bir ayı aşkın süreden sonra 21 Mayıs’taki ortalama fonlama maliyeti yüzde 46 oldu. Merkez Bankası önceki gün piyasayı yalnızca haftalık repo ihalesi yoluyla fonladı.
19 Mart sürecinde nisan ayı ortasında Merkez Bankası döviz satıp TL çektiği için piyasada likidite sıkıntısı yaşanıyordu ve bu yüzden fonlama tutarı çok yüksek seyrediyordu. Örneğin 17 Nisan’daki fonlama tutarı 806 milyar liraydı.
Fonlama tutarı son günlerde belirgin bir şekilde azalmaya başladı ve 21 Mayıs’ta 32 milyar liraya kadar indi. Bu, Merkez Bankası’nın döviz aldığının ve karşılığında piyasaya bu şekilde TL verdiğinin bir işareti.
• Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve borsagundem.com.tr’nin editoryal politikasını yansıtmayabilir.