Merkez Bankası yılın ikinci Enflasyon Raporu’nu 22 Mayıs’ta açıklayacak. Temel merak noktası, 2025 sonu enflasyon tahmininin değiştirilip değiştirilmeyeceği. 2025-27 dönemi için 5 Eylül 2024’te açıklanan Orta Vadeli Program’da 2025 sonu enflasyon tahmini yüzde 17,5 idi. Ondan sonra iki enflasyon raporu yayımlandı (8 Kasım 2024 ve 7 Şubat 2025) ve her ikisinde de 2025 sonu tahmini yukarıya çekildi. Farklı bir ifadeyle, beş aylık bir sürede üç farklı 2025 sonu enflasyon tahmini ile karşı karşıya kaldık. Tabloda hem 2025 hem de 2026 sonu tahminleri ile tahminlerin alt ve üst sınırları yer alıyor.  İlk sonuç: Enflasyon tahmini çok sık değiştirildi.

‘Bakkal hesabı’ yapayım. Mayıs-Aralık 2025 döneminde aylık enflasyonların ortalaması kaç olmalı ki 2025 sonu tahmini tutsun? Yüzde 1,13’ü aşmaması gerekiyor. Bunun yerine, fiyatlar her ay yüzde 2 oranında yükselirse, 2025 sonu enflasyonu yüzde 32,8 oluyor. Bir fikir versin diye 2024’ün aynı döneminin aylık ortalama enflasyon değerleri de tabloda yer alıyor: Yüzde 2,72. İkinci sonuç: Hem yüzde 24 tahmini hem de üst sınırı olan yüzde 29 iddialı görünüyor. Ne kadar iddialı? Yüzde 24 çok iddialı, üst sınır ise daha az.

Bu hesaplamaları bir tarafa bırakıp bundan sonrasında aylık enflasyonları etkileyecek unsurlara bakalım. Merkez Bankası tahmin yaparken 2025 ortalama Brent ham petrolünün varil fiyatını 76,5 dolar almıştı. Oysa yılın başından bu yana ortalama fiyat 72,7 dolar oldu. Şu sıralarda Brent ham petrolünün varil fiyatı 65 dolar civarında. Mayıs ayında 60 dolara kadar düştüğü günler de yaşandı. Merkez Bankası’nın tahminlerini şekillendiren değişkenlerde başka bir değişiklik olmasaydı, 2025 sonu enflasyon tahmininin petrol fiyatındaki olumlu gelişmeler nedeniyle düşürülmesi gerekirdi.

Ocak ayında ortalama risk primimiz 260, Şubatta ise 240 baz puandı. Oysa 19 Mart turp-şalgam vakasından sonra sıçradı. Nisan ortalaması 334 baz puan oldu. Şu sıralarda biraz sakinleşti ama geldiği düzey 290 baz puan. Risk algılamasında kötüleşme var. Keza, Trump’ın aldığı gümrük vergisi kararları, yasalaşması beklenen ve bütçe açığını sıçratacak zenginlerden vergi indirimi yasa tasarısı nedenleriyle ABD Merkez Bankası’nın, faiz indirimlerini ötelemesi söz konusu. Bunların hepsi, sermaye girişleri ve borçlanma faizleri açısından, Merkez Bankası’nın 7 Şubat raporu öncesindeki koşullara kıyasla olumsuz gelişmeler. Döviz kuruna daha fazla baskı var ve (faiz politikasına bağlı olarak) devam edebilecek bu baskı. Enflasyon tahminini yükseltecek bir gelişme.

Faaliyet hacmi açısından karışık sinyaller geliyor

Çeşitli sektörlerin bekledikleri enflasyon oranları Merkez Bankası’nın tahminlerine kıyasla yüksek. Tabloda, beklenen enflasyon oranlarının en ‘masumu’ olan piyasa katılımcılarının bekleyişleri yer alıyor: Resmi tahminin üst sınırından yüksek. Daha önemlisi şirketlerin enflasyon tahmini. Zira ürettikleri mal ve hizmetlerin fiyatlarını belirleyen onlar, piyasa katılımcıları değil. Tabloda yok ama onların 12 ay sonrası (Mayıs 2026) için bekledikleri enflasyon yüzde 41,7: Çok yüksek. Enflasyonu olumsuz etkileyecek bir unsur.

Faaliyet hacmi açısından karışık sinyaller geliyor. Hizmet, sanayi ve inşaat endekslerinin ilk çeyrek değerleri 2024’teki çeyreklerden daha yüksek. Buna karşılık, aylık olarak bakıldığında, hizmet ve inşat sektörlerinde ilk üç ayda peşi sıra düşüşler var. Sanayi ise zikzaklı gidiyor. Kredi faizlerinin mevcut yüksek düzeyleri dikkate alındığında, ekonominin yavaşlaması beklenir. Ancak tüketim harcamaları, çok muhtemelen yüksek gelir gruplarınınkiler, enflasyonu olumsuz yönde etkileyecek şekilde artıyor.

Üçüncü sonuç: Enflasyonu etkileyen unsurlardaki gelişmeler iki yönlü. Yıl sonu tahmini ile uyumlu olan ve olmayan gelişmeler yaşandı, yaşanıyor. Enflasyonu (tahmine kıyasla) artıracak gelişmeler ağır basıyor gibi görünüyor. Yaşanan don olayının meyve-sebze fiyatları üzerindeki olumsuz etkisi ile elektriğe yapılan (yine) şok zammın olumsuz etkilerini de unutmamak gerekiyor.

Peki, 2025 sonu tahminini yükseltmeli mi? Yükseltilirse ve yıllık enflasyon hedefleri olmadığı, Merkez Bankası’nın “tahminimi hedef olarak düşünün” dediği dikkate alınırsa, pek hoş olmaz. Çünkü son üç raporda üst üste tahmin (hedef) yükseltilmiş olur. Hedefin ciddiyeti sorgulanır. Peki, tam tersine, tutmama ihtimali yüksekse, eski tahminde ısrar etmek tahminin ciddiyetini sorgulatmaz mı?

Dördüncü sonuç: İnatla yıllık hedef açıklamamak (yasaya göre hükümet ile Merkez Bankası birlikte açıklıyor) çok yanlış; böyle garip açmazlara sürüklüyor. Yine de ortada çok fazla belirsizlik olduğu dikkate alındığında bundan sonra açıklanacak birkaç ayın enflasyon verisini beklemekte yarar var. Farklı bir ifadeyle, 14 Ağustos’taki üçüncü Enflasyon Raporuna kadar tahmini değiştirmemek daha doğru görünüyor. Bu da beşinci sonuç.

Fö Tablo 22052025 1  

•    Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve borsagundem.com.tr’nin editoryal politikasını yansıtmayabilir.

Kaynak: ekonomim.com