SPK Başkanı Gönül: Yatırım fonları, gayrimenkul yatırım fonları ve gayrimenkul yatırım ortaklıklarına ilişkin mevzuatın güncellenmesine yönelik çalışmalarımız devam etmektedir.

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı İbrahim Ömer Gönül, TKYD'nin 5. Portföy Yönetimi Zirvesi'nde yaptığı konuşmada Türkiye'de fon yönetimi sektörünün son yıllarda hızlı bir dönüşüm yaşadığını söyledi. Gönül, 87 portföy yönetim şirketinin toplam 11,2 trilyon TL'lik fon büyüklüğünü yönettiğini belirterek yatırım fonlarında güçlü artışlar yaşandığını vurguladı.

Gönül, yatırımcıların fiktif dalgalanmalardan etkilenmemesini teminen, altın fonlarının değerlemesinde artık Borsa İstanbul tarafından yayımlanan ve tescil amaçlı işlemleri kapsam dışı bırakan ağırlıklı ortalama fiyatının kullanılması zorunlu hale getirildiğini vurguladı. Yatırım fonları, gayrimenkul yatırım fonları ve gayrimenkul yatırım ortaklıklarına ilişkin mevzuatın güncellenmesine yönelik çalışmalarının devam ettiğini aktaran Gönül'ün konuşma metni aşağıda bulunuyor:

Portföy yönetimi sektörünün en önemli buluşmalarından biri olan Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD) 5. Portföy Yönetimi Zirvesi'nde sizlerle bir arada olmaktan büyük memnuniyet duyuyorum.

Sektörümüz, son yıllarda hem büyüklüğü hem ürün çeşitliliği hem de yatırımcı tabanının genişlemesi bakımından önemli bir dönüşüm sürecinden geçmektedir.

Bugün fon ekosistemimiz, sadece yurt içi tasarruf sahiplerinin değil, uluslararası yatırımcıların da yakından izlediği, güven duyduğu ve giderek daha fazla ilgi gösterdiği bir yapıya ulaşmıştır.

Bu dinamizmin sağlıklı bir şekilde devam etmesini temin etmek, sektörün ihtiyaçlarına zamanında ve yerinde çözümler üretmek ve gelişen piyasa koşullarına hızlı biçimde uyum sağlayabilmek Kurul olarak temel önceliklerimiz arasında yer almaktadır.

Hâlihazırda sektörümüzde faaliyette bulunan 87 portföy yönetim şirketi, 11,2 trilyon liralık bir fon büyüklüğünü yönetmektedir.

Kasım sonu itibarıyla;
1.954 adet menkul kıymet yatırım fonu,
224 adet gayrimenkul yatırım fonu,
441 adet girişim sermayesi yatırım fonu,
390 adet emeklilik yatırım fonu,
28 adet borsa yatırım fonu bulunmaktadır.

Aynı dönemde;

Menkul kıymet yatırım fonlarının toplam değeri 7,3 trilyon TL,
Gayrimenkul yatırım fonlarının toplam değeri 182 milyar TL,
Girişim sermayesi yatırım fonları toplam değeri 352 milyar TL
Emeklilik yatırım fonları toplam değeri 2,1 trilyon TL
Borsa yatırım fonları toplam değeri 284 milyar TL seviyesindedir.

2024 yılının aynı dönemiyle karşılaştırıldığında menkul kıymet yatırım fonlarında yüzde 86, girişim sermayesi yatırım fonlarında yüzde 75, gayrimenkul yatırım fonlarında yüzde 72, emeklilik yatırım fonlarında yüzde 83, borsa yatırım fonlarında ise yüzde 149 artış göstermiştir.

Fon büyüklüğündeki son yıllardaki artış, bizleri gelişmekte olan ülkeler arasında öne çıkarmakta; bölgesel ölçekte ise fon yönetimi kapasitesi ve ürün çeşitliliği bakımından referans gösterilen piyasalardan biri haline getirmiştir. Ancak fon piyasamızın hâlâ gelişmiş ülkelerin gerisinde olduğunu müşahede etmekteyiz. Bu manada gidecek yolumuzun olduğunu görmekteyiz.

Bu çerçevede, 2025 yılı içerisinde kurumsal yatırımcıları ve portföy yönetim sektörünü doğrudan etkileyen önemli düzenlemeleri hayata geçirdik, 2026 yılı da düzenlemelerimiz devam edecek.

Finansal raporlama süreçlerinin sadeleştirilmesi ve etkinleştirilmesi, son dönemde öncelik verdiğimiz alanlardan biridir.
Portföy yönetim şirketlerimizin yönettiği fon sayısındaki hızlı artış, fon yönetiminden raporlama süreçlerine ve bağımsız denetime uzanan geniş bir alanda yeni ihtiyaçları beraberinde getirmiştir.

Bu noktada Kurul olarak, sektörümüzün artan iş yükünü daha yönetilebilir kılmak ve raporlama kalitesini koruyarak süreçleri hızlandırmak amacıyla, yatırım fonlarının finansal raporlarının kamuya açıklanma sürelerini yeniden düzenlemiş bulunuyoruz.

Buna göre; menkul kıymet yatırım fonları ile konut ve varlık finansmanı fonlarının yıllık finansal tabloları, gayrimenkul yatırım fonları ile girişim sermayesi yatırım fonlarının yıllık ve altı aylık raporları için daha işlevsel, sektörün iş yükünü azaltan ve raporlama kalite ve zamanlamasını iyileştiren bir takvim oluşturduk.

Bu düzenleme, hem fon kurucularının hem bağımsız denetim kuruluşlarının süreçlerini daha verimli şekilde yönetebilmelerine imkân sağlayacak.

Aynı şekilde sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlayan ve dijitalleşmeyi güçlendiren düzenlememizle serbest fonlara ilişkin kamuyu aydınlatma belgelerinin yalnızca KAP'ta yayımlanması yeterli görülmüş; böylece yatırımcılara yönelik mükerrer bildirim yükümlülükleri de tamamen ortadan kaldırılarak süreçler sadeleştirilmiştir.

Benzer şekilde, gayrimenkul yatırım fonları ve girişim sermayesi yatırım fonlarının finansal raporlarının Kurulumuza gönderilmesi ve yatırımcılara ayrıca iletilmesi zorunluluğu da kaldırılmıştır. Tüm bu adımlar şüphesiz ki sektörümüzün dijitalleşme yönündeki güçlü eğilimini desteklemek amaçlıdır.

Gayrimenkul yatırım fonları demişken; uygulamada önemli bir kolaylık yaratan temmuz ayında aldığımız İlke Kararından bahsetmek isterim. Bu karar ile gayrimenkul yatırım fonlarının portföylerinde ekonomik ömrünü tamamlamış, metruk ya da gelir üretmeyen yapıların bulunduğu taşınmazlara ilişkin uygulamayı daha açık ve pratik bir çerçeveye kavuşturduk.

Böylece; değerleme raporuyla durumun teyit edilmesi ve yapının yıkılacağının Kurula bildirilmesi şartıyla, ilgili varlıkların arsa niteliğiyle fon portföyüne dâhil edilebilmesine imkân tanımış olduk. Bu düzenlemenin ise özellikle kentsel dönüşüm sürecinin yoğun olduğu bölgelerde fonların daha hızlı ve etkin hareket edebilmesine katkı sağlayacağı şüphesizdir.

Sektörümüzden gelen talepler doğrultusunda, altın ağırlıklı yatırım fonlarının değerleme sürecine ilişkin önemli bir iyileştirmeyi hayata geçirdik.
Borsa İstanbul'da zaman zaman yalnızca tescil amacıyla yapılan işlemler, fiyat oluşumunda dalgalanmalara neden olabiliyordu. Yeni düzenlememizle; yatırımcıların bu tür fiktif dalgalanmalardan etkilenmemesini teminen, altın fonlarının değerlemesinde artık Borsa İstanbul tarafından yayımlanan ve tescil amaçlı işlemleri kapsam dışı bırakan ağırlıklı ortalama fiyatının kullanılması zorunlu hale getirilmiştir. Böylelikle fonların daha doğru, daha istikrarlı ve yatırımcıyı koruyan bir değerleme üzerinden işlem yapması sağlanmıştır.

Yatırım fonları, gayrimenkul yatırım fonları ve gayrimenkul yatırım ortaklıklarına ilişkin mevzuatın güncellenmesine yönelik çalışmalarımız devam etmektedir.

Daha önce de ifade ettiğim gibi fonlar bizim gözbebeğimiz. Fonlar, sermaye piyasalarının büyümesinde ve yatırımcı sayısının sağlıklı bir şekilde artmasında stratejik öneme sahiptir.
Bu doğrultuda; Hazine ve Maliye Bakanımız Sayın Mehmet Şimşek'in başkanlığındaki son Finansal İstikrar Komitesi toplantısında serbest fonlar ve para piyasası fonlarındaki son dönem gelişmeler ele alındı. Bu enstrümanların finansal istikrara etkileri ile alınabilecek makro ihtiyati tedbirler değerlendirildi.

Yanlışı olanın gözünün yaşına bakmayız. Kurul olarak fon ekosisteminin güçlenmesi, derinleşmesi ve en yüksek standartlarda ilerlemesi, sektörümüzün daha dirençli bir yapıya kavuşması için gerekli tüm düzenlemeleri ivedi şekilde hayata geçireceğiz. Uygulamada karşılaşılan sorunlar ve sektörün bizlere ilettiği öneriler, bundan sonra da düzenlemelerimizin omurgasını oluşturmaya devam edecektir.

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği ve sektör paydaşlarımızla iş birliği içinde, piyasanın ihtiyaç duyduğu her konuda çözüm odaklı bir yaklaşım benimsiyoruz.

Konuşmanın sonuna gelirken, burada gerçekleştirdiğimiz Portföy Yönetim Zirvesi, ülkemizin sermaye piyasalarına verdiği önemin bir yansıması olduğu kadar, dünyada yaşanan gelişmeleri yakından takip ettiğimizin de güçlü bir göstergesidir.

Avrupa'dan Asya'ya, farklı coğrafyalarda düzenlenen benzer etkinliklerde olduğu gibi; fon yönetiminde güvenin, şeffaflığın ve uzun vadeli bakışın öne çıktığı bir dönemin içindeyiz. Türkiye olarak biz de bu küresel dönüşümü dikkatle izliyor, kendi önceliklerimiz ve değerlerimiz doğrultusunda en doğru adımları atmaya özen gösteriyoruz.

Amacımız; hem yatırımcımızı en iyi şekilde korumak hem de ülkemizin sermaye piyasalarını uluslararası düzeyde daha saygın, daha etkin ve daha rekabetçi bir konuma taşımaktır.

Bu vesileyle Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği Başkanı ve ekibi başta olmak üzere, zirveye katkı sunan tüm kurumlara, sektör temsilcilerine ve siz değerli katılımcılara teşekkürlerimi sunuyor, çalışmalarınızda başarılar diliyorum.