ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Jerome Powell, istihdama yönelik aşağı yönlü risklerin arttığına işaret ederek, temel görünüm ve değişen risk dengesinin politika duruşunu ayarlamalarını gerektirebileceğini ifade etti.

Powell, Kansas City Fed'in ev sahipliğinde Wyoming eyaletinde düzenlenen Jackson Hole Ekonomi Politikası Sempozyumu'nda yaptığı konuşmada, para politikasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Konuşmasında faiz indirimine kapı aralayan Powell, "Politikanın kısıtlayıcı bölgede olmasıyla birlikte temel görünüm ve değişen risk dengesi, politika duruşumuzu ayarlamamızı gerektirebilir. dedi.

- "Politikaların ekonomi üzerindeki kalıcı etkilerinin ne olacağı konusunda belirsizlik var"

ABD ekonomisinin yıl boyunca ekonomik politikalardaki kapsamlı değişiklikler bağlamında direnç gösterdiğini belirten Powell, iş gücü piyasasının maksimum istihdama yakın seyrettiğini ve enflasyonun hala biraz yüksek olsa da Kovid-19 salgını sonrası zirvelerinden önemli ölçüde düştüğünü söyledi.

Powell, bu yıl ekonominin yeni zorluklarla karşı karşıya kaldığına işaret ederek, önemli ölçüde yükselen tarifelerin küresel ticaret sistemini yeniden şekillendirdiğini, daha sıkı göç politikasının iş gücü büyümesinde ani bir yavaşlamaya yol açtığını ve uzun vadede, vergi, harcama ve düzenleyici politikalardaki değişikliklerin ekonomik büyüme ve verimlilik üzerinde de önemli etkileri olabileceğini anlattı.

Fed Başkanı Powell, "Tüm bu politikaların nihayetinde nereye varacağı ve ekonomi üzerindeki kalıcı etkilerinin ne olacağı konusunda önemli bir belirsizlik var." diye konuştu.

- "İş gücü piyasası dengede görünse de bu ilginç bir denge"

Genel olarak iş gücü piyasası dengede görünse de bunun hem iş gücü arzında hem de talebinde belirgin bir yavaşlamadan kaynaklanan "ilginç" bir denge türü olduğuna dikkati çeken Powell, "Bu olağan dışı durum, istihdama yönelik aşağı yönlü risklerin arttığını gösteriyor. Ve bu riskler gerçekleşirse, hızla artan işten çıkarmalar ve yükselen işsizlik şeklinde kendini gösterebilir." değerlendirmesinde bulundu.

Powell, ülke ekonomisinin büyümesinin ise yılın ilk yarısında önemli ölçüde yavaşladığını, büyümedeki düşüşün büyük ölçüde tüketici harcamalarındaki yavaşlamayı yansıttığını aktardı.

Fed Başkanı Powell, iş gücü piyasasında olduğu gibi büyümedeki yavaşlamanın bir kısmının muhtemelen arz veya potansiyel üretimdeki yavaş büyümeyi yansıttığını ifade etti.

- "Tarifelerin tüketici fiyatları üzerindeki etkileri artık net bir şekilde görülüyor"

Enflasyon cephesinde ise yüksek tarifelerin bazı mal kategorilerindeki fiyatları artırmaya başladığını belirten Powell, "Tarifelerin tüketici fiyatları üzerindeki etkileri artık net bir şekilde görülüyor." dedi.

Powell, bu etkilerin gelecek aylarda birikmesini beklediklerini ancak zamanlama ve miktar konusunda yüksek bir belirsizlik olduğunu kaydetti.

Para politikası açısından önemli olan sorunun bu fiyat artışlarının devam eden bir enflasyon sorunu riskini önemli ölçüde artırıp artırmayacağı olduğunu aktaran Powell, makul bir senaryonun bu etkilerin nispeten kısa süreli olacağı, yani fiyat seviyesinde tek seferlik bir değişim yaşanacağı yönünde olduğunu ifade etti.

Powell, tarife artışlarının tedarik zincirleri ve dağıtım ağlarına yansımasının zaman alacağını, tarife oranlarının da değişmeye devam ettiğini ve bunun uyum sürecini potansiyel olarak uzattığını aktardı.

Tarifelerden kaynaklanan yukarı yönlü baskının daha kalıcı bir enflasyon dinamiğini tetiklemesinin de mümkün olduğunu belirten Powell, bunun değerlendirilmesi ve yönetilmesi gereken bir risk olduğunu dile getirdi.

Powell, "Ne olursa olsun, fiyat seviyesindeki tek seferlik bir artışın sürekli bir enflasyon sorunu haline gelmesine izin vermeyeceğiz." ifadesini kullandı.

Fed Başkanı Powell, kısa vadede, enflasyon risklerinin yukarı yönlü, istihdam risklerinin ise aşağı yönlü, bunun zorlu bir durum olduğunu kaydetti.

Para politikasının önceden belirlenmiş bir rotada olmadığını yineleyen Powell, Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) üyelerinin kararlarını yalnızca verileri ve bunların ekonomik görünüm ile risk dengesi üzerindeki etkilerini değerlendirerek alacaklarını vurguladı.