ABD yönetiminin korumacı ticaret politikaları kapsamında uygulamaya aldığı gümrük tarifelerine ilişkin gelişmeler piyasaların yönü üzerinde etkili olmaya devam ediyor.
ABD ile Çin'in karşılıklı tarifeleri 90 gün boyunca indirme konusunda anlaşma sağlaması piyasalarda bir süredir hissedilen stresi azaltmasına rağmen, tarifelerin düşük de olsa uygulanacak olması ve gelecek dönemde olası yeni restleşmelerin yaşanabileceğine dair soru işaretleri varlığını koruyor.
Tarifelerin ABD ekonomisine etkilerinin kısmen izlenmeye başlandığı bu dönemde Fed Başkanı Powell'ın para politikası stratejilerine ilişkin mesajları öne çıktı.
Powell, ekonomik ortamın 2020'den bu yana önemli ölçüde değiştiğini ve bankanın para politikası stratejisinin gözden geçirilmesinin bu değişikliklere ilişkin değerlendirmelerini yansıtacağını ifade etti.
Mevcut gözden geçirme sürecinde son 5 yılın deneyimi ışığında bankanın stratejik çerçevesinin yönlerini yeniden ele alacaklarını belirten Powell, uzun vadeli politika faizi seviyesine dair birçok tahminin yükseldiğini belirterek, "Daha sık ve potansiyel olarak daha kalıcı arz şoklarının olduğu bir döneme giriyor olabiliriz" dedi.
Mevcut gözden geçirme sürecinde son beş yılın deneyimlerinden öğrenilenler üzerine tartışmalar yürütüldüğünü belirten Powell, gelecek aylarda konsensüs bildirisindeki belirli değişikliklerin değerlendirilmesini tamamlamayı planladıklarını aktardı.
Öte yandan, tarifelerin küresel ticareti sekteye uğratabileceği ve enflasyonist baskıları yeniden canlandıracağına yönelik endişeler sürerken, ABD'de son açıklanan enflasyon verilerinin beklentilerin altında gerçekleşmesi söz konusu gerginliğin bir miktar azalmasına yardımcı oldu.
Analistler, salı günü açıklanan enflasyon verilerinin tarifelerin etkilerini kısmen yansıttığını belirterek, özellikle mayıs ayı enflasyon verilerinde gümrük vergilerinin fiyatlar üzerindeki etkilerinin net olarak anlaşılabileceğini belirtti.
Bununla birlikte, Fed'in, enflasyonda yıllık bazda yavaşlamaya rağmen para politikası adımı atmak için tarife politikaları nedeniyle oluşabilecek fiyat baskılarının daha da belirginleşmesini bekleyeceği öngörüleri artarken, para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in yapacağı faiz indirimine yönelik beklentilerin eylül ayına kaydığı görüldü.
Fiyatlamalarda bankanın yıl genelinde ise toplam 2 kez politika faizini indireceği öngörülüyor.
Bu gelişmelerin yanında Trump, 13-16 Mayıs'ta dünyanın yakından izlediği Orta Doğu turu kapsamında sırasıyla Suudi Arabistan, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni (BAE) ziyaret etti. Trump, üç günlük ziyaretinin ardından ülkesine yaklaşık 3,2 trilyon dolar değerindeki anlaşmalarla döndü.
Diğer yandan uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, ABD ile Çin'in karşılıklı tarifeleri geçici olarak düşürmesinin önemli bir gerilimi azalttığını ancak bunun ticaret savaşının sona erdiği anlamına gelmediğini belirtti.
Bu gelişmelerin ışığında ABD tahvil piyasalarında satıcılı bir seyir hakim olurken, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yaklaşık 5 baz puanlık artışla haftayı yüzde 4,44'ten kapattı.
Emtia fiyatları söz konusu haber akışıyla karışık bir seyir izlerken, ABD ile Çin'in tarifeler konusunda anlaşma sağlaması, jeopolitik risklerin azalacağına dair beklentiler ve yatırımcıların kar realizasyonu eğilimiyle gerileyen altının ons fiyatı geçen hafta 11 Kasım haftasından bu yana en sert haftalık düşüşünü kaydetti. Altının onsu geçen hafta yüzde 2,75 düşüşle 3 bin 200 dolara geriledi. Gümüşün ons fiyatı da yüzde 1,41 düşüşle 32,27 dolara indi.
Brent petrolün varili haftayı yüzde 1,8 artışla 64,9 seviyesinden tamamlarken, dolar endeksi de yüzde 0,8 yükselişle 101,1 seviyesine çıktı.