Ekonomi

Küresel piyasalar nükleer savaş endişesiyle yoğun veri gündemine odaklandı

Küresel piyasalarda, gelecek hafta dünya genelinde açıklanacak yoğun veri gündemi yatırımcıların odağına yerleşti.

Küresel piyasalarda, geçen hafta ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz kararı ve Fed Başkanı Jerome Powell'ın "temkinli" sözlü yönlendirmeleri, ABD Başkanı Donald Trump'ın imzaladığı tarife kararnamesi ve jeopolitik risklerin artabileceği endişeleriyle negatif bir seyir öne çıkarken gelecek hafta dünya genelinde açıklanacak yoğun veri gündemi yatırımcıların odağına yerleşti.

ABD yönetiminin korumacılık kapsamında uyguladığı tarifelerin küresel ekonomi üzerindeki etkilerine ilişkin belirsizlik ve bu hususta değişkenlik gösteren politikalar piyasaları baskılarken, ABD ile Rusya arasında çıkabilecek olası bir nükleer savaş, mevcut risklerin en başına yerleşti.

ABD Başkanı Trump ile eski Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev'in karşılıklı açıklamaları iki ülke arasında nükleer savaş çıkabileceği korkularının fitilini ateşledi.

Trump, eski Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev'in nükleerle ilgili açıklamalarına tepki gösterirken, nükleer silahlar hakkında tamamen hazır olduklarını belirterek iki nükleer denizaltının uygun bölgelere konuşlandırılması emrini verdiğini açıkladı.

Medvedev, pazartesi günü yaptığı açıklamada, Trump'a sert çıkarak, Washington'ın politikalarının "Rusya ile ABD arasında daha geniş çaplı bir çatışmayı tetikleme riski taşıdığını" savunmuştu.

Medvedev, X hesabından yaptığı açıklamasında, "50 gün ya da 10 gün... Trump iki şeyi unutmamalı: 1. Rusya, İsrail ya da İran değil. 2. Her yeni ültimatom bir tehdit ve savaşa doğru atılmış bir adımdır. Rusya ile Ukrayna arasında değil, kendi ülkesiyle Rusya arasında." değerlendirmesinde bulunmuştu.

Analistler, küresel ekonominin uzun süredir enflasyon-resesyon ikilemi ve tarifelerin gölgesinde ilerlemeye çalıştığını aktararak, süregelen belirsizliklere nükleer savaş tehditlerinin eklenmesinin yatırımcıların güvenli liman arayışını artırabileceğini kaydetti.

Bu gelişmelerin yanı sıra çarşamba günü Fed'in faizi sabit tutma kararı ve sonrasında başkan Powell'ın sözlü yönlendirmeleri takip edildi. Powell'ın tarifelerin bazı malların fiyatlarına daha net bir şekilde yansımaya başladığını ifade etmesi, bankanın eylül ayında faiz indirimine gidebileceği ihtimallerini azalttı.

Ancak cuma günü açıklanan tarım dışı istihdam verisi ülkede istihdamın zayıfladığını gösterdi. ABD'de tarım dışı istihdam temmuzda 73 bin kişi artarak beklentilerin altında gerçekleşirken, işsizlik oranı yüzde 4,1'den 4,2'ye çıktı.

Tarım dışı istihdama ilişkin mayıs ve haziran ayı verilerinde yapılan büyük aşağı yönlü revizyonlar da dikkati çekti. Zayıf gelen istihdam verileri, Fed'in eylüldeki toplantısında faiz indirimine gidebileceği beklentilerini artırdı. Para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed'in eylül toplantısında faiz indirimine gitme ihtimali yüzde 67'den 80'e çıktı.

Öte yandan ABD Başkanı Trump, perşembe günü karşılıklılık esasına dayanan tarife oranlarında değişikliği öngören kararnameyi imzaladı.

Beyaz Saray'dan yapılan açıklamada, Trump tarafından imzalanan kararnameyle ABD'nin artan yıllık mal ticareti açıklarını daha da azaltmak amacıyla bazı ülkelere yönelik karşılıklılık esasına dayanan gümrük vergisi oranlarında değişikliğe gidildiği belirtildi.

İmzalanan kararnameye göre, ülkelere yüzde 10 ila yüzde 41 arasında değişen oranlarda gümrük vergisi uygulanması öngörülüyor. Bu kapsamda, Hindistan'a yüzde 25, Endonezya'ya yüzde 19, Irak'a yüzde 35, İsrail'e yüzde 15, Malezya'ya yüzde 19, Norveç'e yüzde 15, İsviçre'ye yüzde 39, Suriye'ye yüzde 41, Tayvan'a yüzde 20 ve Vietnam'a yüzde 20 tarife getirilmesi planlanıyor.

Söz konusu tarife oranları, kararnamenin yayımlanmasından 7 gün sonra yürürlüğe girecek.

Analistler, küresel ekonomik belirsizlik, tarifeler ve nükleer savaş korkularıyla risk algısının arttığını ifade ederek, bu durumun pay piyasası gibi görece riskli varlıklarda alımları azalttığını, yatırımcıları güvenli liman arayışına sevk ettiğine dikkati çekti.

ABD tahvil piyasalarında geçen hafta alıcılı seyir hakim olurken, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi cuma günü önceki günkü kapanışına göre yaklaşık 15 baz puan azaldı ve haftayı yüzde 4,22'den kapattı.

Emtia tarafında ise altının ons fiyatı geçen hafta yüzde 1 artışla 3 bin 363 dolara, Brent petrolün varili de yüzde 2,49 değer kazancıyla 69,3 dolara çıkarken, gümüşün ons fiyatı yüzde 2,98 düşüşle 37,03 dolarla haftayı tamamladı.

Dolar endeksi de yüzde 1,5 artışla 99,1 seviyesinden haftayı kapattı.