On dokuzuncu yüzyılda yaşamış ünlü Amerikalı yazar ve düşünür Ralph Waldo Emerson’a ait çok güzel ve çok derin anlamı olan bir söz var:

“Mutluluk varılacak bir hedef değil, yolun ta kendisidir.”

Yıllar içinde bu sözün öncesine çok sayıda ekleme yapıldı, herkes kendine göre hâlâ yapabilir:

“Mutlu olmak için okulu bitirmeyi, işe girmeyi, zengin olmayı, çok beğendiğin o arabayı almayı, evlenmeyi, çocuğunun olmasını, radyoda çok istediğin şarkının çalmasını, tuttuğun takının galip gelmesini bekleme; çünkü mutluluk varılacak bir hedef değil, yolun ta kendisidir…”

Ama Türkiye ekonomisinde mutluluk kesinlikle yol değil; belli bir tarihtir, o tarihte gerçekleşeceği varsayılan refahtır, bir hedeftir.

O yolu nasıl yürürsen yürü! Onun bir önemi yoktur, en azından o yolun önemsiz olduğu empoze edilmek istenir.

“Sıkın dişinizi, üç yıl sonra, beş yıl sonra enflasyon şöyle olacak, böyle olacak, tek haneye inecek; emeklinin çilesi bitecek, sanayici ucuz ve bol krediye ulaşacak, yani herkes refaha kavuşacak…”

Söylenenin, vaat edilenin tuttuğu da yoktur ama tutsa bile arada geçen yıllar ne olacak?

38-33-165!

38 ve 33’ü tahmin etmek kolay da 165’in ne olduğunu merak ediyorsunuzdur.

38, yani yüzde 38, yeni ekonomi yönetiminin görevi devraldığı Haziran 2023’teki yıllık TÜFE artışı.

33, yani yüzde 33, iki gün önce açıklanan ekim ayına ilişkin son yıllık artış oranı.

Küsuratları dikkate almıyorum; iki buçuk yıla yaklaşan Haziran 2023-Ekim 2025 döneminde yıllık enflasyon yüzde 38’den yüzde 33’e inmiş.

TÜİK’in bu oranları doğrudur-değildir, hesaplama gerçeği gösteriyordur- göstermiyordur tartışmalarına hiç girmiyorum bile.

Bu oranlar yüzde 100 doğru bir ölçüme dayanıyorsa bile işte sonuç ortada; 38’den 33’e inilmiş.

Mehmet Şimşek ve ekibi Haziran 2023’ün başında göreve geldi, o yüzden baz olarak Mayıs 2023’ü esas almak gerekir” denilirse o durumda yaklaşık yüzde 40’tan yüzde 33’e inilmiş olur.

Ha 38’den, ha 40’tan; topu topu 5, bilemediniz 7 puanlık bir iyileşme var.

Ya o 165 ne?

Gelelim 165’e, yani yüzde 165’e…

Emerson’ın girişte hatırlattığım o sözündeki gibi mutluluk bir hedef değil ki, yolun ta kendisi.

Yüzde 38’den (ya da 40’tan) yüzde 33’e inmeyi büyük bir hedef ve mutluluğa ulaşmak olarak görmek mümkün değil de varsayalım öyle; enflasyon yüzde 33’e indi diye inanılmaz mutlu olduk.

Peki yolda çektiğimiz eziyet?

2023’ün haziranında bu yılın ekimine kadar yaşanan enflasyon?

İşte yüzde 165 odur! TÜFE, yeni ekonomi yönetiminin işbaşında olduğu Haziran 2023-Ekim 2025 döneminde tam yüzde 165,5 artış göstermiştir.

Dezenflasyonmuş!

Ekonomi yönetimi istiyor ki, vatandaş yalnızca yıllık bazdaki son oranın ne olduğuna baksın ve yalnızca bir önceki yıllık oranla kıyaslama yapmakla yetinsin.

Dezenflasyon hep devam edecek ya, ediyor görünüyor ya, önceki aya bakıldığında da “Müthiş, enflasyon nasıl da düşüyor” denilsin.

Ama ekonomi yönetimi şu gerçeğin ya pek farkında değil ya da o gerçeği görmezden geliyor.

Vatandaşın ayağına “mutluluğa ulaşacağı” o yolu yürürken sürekli diken batıyor!

Ayağı sürekli taşa takılan vatandaş, çoğu zaman sendeliyor, zaman zaman da yere kapaklanıyor!

Ayrıca yıllık oranın gerileyip gerilememesiyle hiç mi hiç ilgisi olmayan vatandaş, o ayki fiyatlar nasıl seyretmiş, yalnızca ona bakıyor!

Aa Haber Tablo 05112025

• Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve borsagundem.com.tr’nin editoryal politikasını yansıtmayabilir.

Kaynak: ekonomim.com