Eylül ayında yüzde 3,23 olarak gerçekleşen TÜFE artışından sonra dikkatler ekim ayı oranına çevrildi. Şimdiye kadar dile getirilen tahminlere bakıyorum, yüzde 3 dolayında bir oran bekleniyor. Bu düzeyde bir gerçekleşme, geçen yılın yüzde 2,88’lik artışının aşılması, dolayısıyla yıllık oranın eylülden sonra ekimde de yukarı gitmesi demek. Ve yine dolayısıyla bu durum dezenflasyon sürecindeki kesintinin iyice belirginleşmesi demek.

Yıllık oran yukarı gitse bile dezenflasyonun sürdüğü söylenir mi, niye olmasın, söylenir! Ama güneş balçıkla sıvanmaz! Yıllık oran yukarı giderken dezenflasyonun devam ettiğini söylemenin de inandırıcılığı olmaz! Kaldı ki yıllık oranın aşağı gitmesi teknik olarak bir anlam ifade ediyor olabilir de bunun vatandaş gözünde hiçbir önemi yok. Fiyatlar artıyor mu, artmıyor mu, vatandaş haklı olarak yalnızca ona bakar.

Yüzde 3,10-3,25’in gerekçesi

Ben ekim ayında niye yüzde 3,10 ile yüzde 3,25 arasında bir oran bekliyorum, gerekçelerimi sıralamaya çalışacağım. Tahminimi böylesine dar bir aralıkta tutuyorum ama yine de bir yanılma payı bırakmak isterim. Bu oranlar aşağı ve yukarı yönlü yüzde 5 kadar sapma gösterebilir. Yani ekim ayı TÜFE artışı yüzde 2,95 ile yüzde 3,40 arasında olabilir. Bu oranlar dışındaki her açıklamayı sürpriz olarak nitelerim. Şimdi gelelim yüzde 3,10-3,25’i hangi gerekçelerden yola çıkarak tahmin ettiğime… Bir kere aylık enflasyona ilişkin tahmin yürütürken öncelikle bakılması gereken kalemler ve göstergeler var. Ayrıca her ayın mevsimsellik etkisi var. Sıralayalım…

■ Döviz

Enflasyonu etkileyen en önemli göstergelerin başında döviz kurundaki hareket geliyor. Tüm mal ve hizmetlerin fiyatlarını doğrudan ya da dolaylı etkileyen döviz kurundaki hareket, daha doğru bir ifadeyle artış, çoğu kez de bahane olarak kullanılıyor. Ama kurda bir düşüş varsa o bahane bir anda yok oluyor. Ekim ayında sepet kurda yüzde 0,84 artış oldu. Dolardaki artış yüzde 1,22’yi bulurken euro yüzde 0,51 yükseldi. Geçen yılın ekim ayında ise sepet kurda artış bir yana yüzde 0,25’lik gerileme kaydedilmişti. TÜFE, sepet kurdaki yüzde 0,25 gerilemeye rağmen geçen yıl ekimde yüzde 2,88 artış göstermişti. Bu yıl ise tam tersi yönde bir kur hareketi var, bu durum mutlaka dikkate alınmalı.

■ Ulaştırma

Bu grubu üç temel başlık altında toplamak ve fiyat hareketlerine öyle bakmak gerek.

Akaryakıt fiyatları... Döviz kurunda artış olmakla birlikte ekim ayında akaryakıt fiyatları geriledi. Akaryakıtta her ne kadar gün ağırlıklı fiyat derleniyorsa da biliniyor ki ayın son günleri kapsanamıyor. Dolayısıyla geçtiğimiz günlerde motorine gelen 3 lirayı aşkın zam ortalamaya tam yansımadı. Bu zammın yansıdığı düşünülse bile Türkiye’deki tüketim ağırlığına göre yapılan hesaplama (1 litre benzin + 4 litre motorin) akaryakıt fiyatlarının ekim ayı ortalamasında eylül ortalamasına göre yüzde 1,7 gerilediğini gösteriyor. Ekim ayı enflasyonunu törpüleyen en belirgin etken de zaten akaryakıttaki bu ucuzlama. Akaryakıtın TÜFE’deki ağırlığı yüzde 3,3 ve bu ucuzlama TÜFE’yi 0,05 puan gibi çok az da olsa aşağı çeken bir etki doğuruyor. Burada önemli olan akaryakıt kaynaklı diğer zamların yapılmaması. Ama belki bu ucuzlama hiç dikkate alınmadan zamlar yapılmaya devam edilmektedir; onu da tek tek belirlemek mümkün değil.

Otomobil fiyatları… Ulaştırma grubunun en önemli kalemi otomobil. Benzinli, elektrikli ve dizel otomobilin toplam olarak TÜFE’de yüzde 7’ye yakın ağırlığı var. Geçen yılın ekim ayında dizel otomobil fiyatları yüzde 6,13, benzinli otomobil fiyatları yüzde 0,60 gerilemişti. Geçen ekimde akaryakıt fiyatları ise yüzde 1,84 artmıştı. Otomobil fiyatlarındaki bu düşüş, akaryakıttaki artışa rağmen geçen yıl ekimde ulaştırma grubunda yüzde 0,54’lük bir gerileme sonucu doğurmuştu. TÜİK’in otomobilde hangi markaları ne ölçüde ağırlıklandırdığı bilinmiyor. Ama ekim ayında otomobil fiyatlarında ortalama olarak yüzde 1,5 dolayında artış yaşandı. Geçen yıl ekimde akaryakıt artmış, otomobil ucuzlamıştı; bu yıl ise tam tersi yaşanıyor; akaryakıtta ucuzlama, otomobilde artış... Ancak otomobilin ağırlığı akaryakıta göre fazla olduğu için bu yer değiştirme ulaştırma grubunun TÜFE’yi yukarı itecek bir etki doğurmasına yol açacak.

Şehir içi ulaşımı… Üçüncüsü ise bu ay için ceplerden ek bir para çıkmasına yol açmayacak ama TÜFE hesaplamasına girecek olan harcama kalemleri. Şehir içi ulaşım hizmetleri ile taksi zamlarından söz ediyorum. Bu zamlar için yalnızca İstanbul’u esas alıyorum. Bu ay için artı harcama söz konusu değil; çünkü bu zamlar eylülün ortasından geçerli olacak şekilde yapıldı. Dolayısıyla ekim endeksine de yansıma olacak. Zam oranı yüzde 30’du. Hesaplama basit olarak şöyle: Diyelim ağustos ayında 100 lira olan ücret, eylülün ortasında 130 liraya çıktı. Ekim ayındaki ücret de 130 lira. Ama ekimdeki 130 lira, eylülün ortalaması olan 115 lirayla kıyaslanacak. Bu durumda ekim için artış oranı yüzde 13. Ekimde, eylülün örneğin 25’ine göre ek bir harcama yok, ama enflasyona yansıma var. Yüzde 13 düzeyindeki bu artışın, toplam TÜFE’ye, İstanbul’un Türkiye’deki payı ölçüsünde dörtte bir kadar yansıdığını varsayıp hesaplamayı öyle yapıyorum. İşte ulaştırma grubundan akaryakıtın olumlu etkisine rağmen otomobil, taşımacılık ve diğer kalemlerdeki zamların etkisiyle TÜFE’ye 0,21 puanlık bir yansıma olacak.

■ Gıda

Ağırlığı yaklaşık yüzde 25. Gıdada yüksek zammın önüne ne yazık ki bir türlü geçilemiyor. Ekim ayında da gıdada yüzde 4 dolayında bir artış bekleniyor. Bu artışta mevsimsel ürünlerin etkisi de çok büyük. Yüzde 25’lik ağırlık ve yüzde 4’lük bir zam, ekim ayı enflasyonuna 1 puanlık bir etki demek. ■ Giyim Ekim aylarının mevsimsellikten en çok etkilenen ve rekor zamlar gözlenen grubu. Bu grupta yüzde 15’e yakın bir artış beklenmeli, zaten geçmişte de genellikle böyle oldu. Kapsamında ayakkabının da bulunduğu bu grubun TÜFE’deki ağırlığı yüzde 7,16 düzeyinde. Dolayısıyla giyim ve ayakkabı grubu ekim ayı artışına 1 puan kadar etki edecek demektir.

■ Konut

TÜFE’deki ağırlığı yüzde 15 olan konut ve konut harcamaları grubunda ekim ayında yüzde 3 dolayında bir artış bekleniyor. Kirada beklenen artış yaklaşık yüzde 4. Bu durumda konut ve konutla ilgili harcamalar grubundan TÜFE’ye yansıma 0,40 puan dolayında olacak.

Diğerleri 0,50-0,60 arası

Gıda ve giyim gruplarından 1’er puan, konut grubundan 0,4 puan, ulaştırma grubundan 0,21 puan olmak üzere toplam etki zaten 2,60 puan dolayına erişiyor. Bu dört grubun TÜFE’deki ağırlığı yüzde 63 düzeyinde. Kalan grupların ağırlığı yüzde 37 ve bunlardan gelecek toplam etki de 0,50-0,60 puan arasında tahmin ediliyor. Sonuçta toplam artış oranı 3,10-3,25 arasında gerçekleşecekmiş gibi görünüyor.

• Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve borsagundem.com.tr’nin editoryal politikasını yansıtmayabilir.

Kaynak: ekonomim.com