ABD dolarının küresel hakimiyetinin giderek azaldığını belirten Lagarde, yüksek gümrük tarifelerinin fiyatlar üzerinde yaratabileceği enflasyon baskısına da dikkat çekti. Çin’in ihracat kısıtlamaları ve ABD’nin karşı adımlarıyla tırmanan ticaret geriliminin ise küresel iş birliğini gerektirdiğini vurguladı.

Doların hakimiyeti zayıflıyor

Lagarde, ABD dolarının rezerv para birimi olarak gücünü korusa da küresel sistemdeki payının aşınmaya başladığını ifade etti. Bu sürecin devam edip etmeyeceğinin ilerideki gelişmelere bağlı olduğunu kaydeden ECB Başkanı, küresel sermaye akımlarında Avrupa’nın giderek daha fazla ön plana çıktığını ve altın fiyatlarındaki yükselişi bu dönüşümün işareti olarak değerlendirdi.

Bununla birlikte Lagarde, ABD’nin hâlâ para birimi güveni açısından belirleyici olan üç alandan ikisinde baskın konumda olduğunu kabul etti. Ancak bu konumun kalıcı olmadığını belirterek, doların egemenliğinin zamanla daha da zayıflayabileceğine işaret etti.

Ticaret politikaları enflasyon riskini artırıyor

Lagarde, mevcut yüksek gümrük vergilerinin küresel ekonomi üzerindeki etkilerinin henüz tam anlamıyla hissedilmediğini söyledi. ABD ve Avrupa’daki şirketlerin şu an maliyetin büyük kısmını kendi kâr marjlarından karşılayarak tüketiciyi korumayı başardığını, ancak bunun sürdürülemez olduğunu belirtti. Sonuçta artan maliyetlerin kaçınılmaz olarak tüketici fiyatlarına yansıyacağına dikkat çekti.

Özellikle Çin’in nadir toprak elementleri üzerindeki ihracat kısıtlamaları ve ABD’nin olası misilleme kararları, küresel arz zincirini tehdit eden unsurlar olarak öne çıkıyor. Lagarde, bu süreçte Avrupa, ABD ve diğer etkilenen ülkelerin koordineli hareket ederek Çin’in pazardaki etkisine karşı ortak bir satın alma gücü oluşturması gerektiğini vurguladı.