Bayraktar, gündeme ilişkin soruları yanıtladı, değerlendirmelerde bulundu.

Bayraktar, doğal gaz ve petrol alanında yapılan çalışmalarla son olarak Karadeniz'de Göktepe-3 kuyusunda 75 milyar metreküplük doğal gaz keşfinin paylaşıldığını, bu keşfin Türkiye'nin 1,5 yıllık gaz ihtiyacı olduğunu anlattı.

Söz konusu miktarla konutların gaz ihtiyacının 4,5 yıl boyunca karşılanabileceğini ifade eden Bayraktar, "Bu, aynı zamanda 30 milyar dolarlık bugün itibarıyla bir ekonomik büyüklüğe tekabül ediyor. Onun dışında petrol aramalarında, özellikle karadaki petrol aramalarımızda, Diyarbakır, Gabar ve Batman'da yaptığımız çalışmalar neticesinde bugün itibarıyla farklı lokasyonlarda 57 milyon varillik rezerv tespiti yaptık. Bunun ekonomik değeri, yaklaşık 4 milyar dolar." değerlendirmesinde bulundu.

Bayraktar, karadaki aramalara yeni keşiflerle devam edildiğini, yıl sonunda söz konusu rakamların artacağını bildirdi.

"Azerbaycan'dan gelecek doğal gazı Kilis üzerinden Halep'e ihraç edeceğiz"

Kilis'ten Halep'e uzanan doğal gaz boru hattının mayısta tamamlandığını anımsatan Bayraktar, bu hatta ilk doğal gaz akışının başlayacağını açıkladı.

Bayraktar, Türkiye'nin bu süreçte Azerbaycan ve Katar ile işbirliği yapacağı bilgisini paylaşarak, "Bu cumartesi günü Azerbaycan'dan gelecek doğal gazı Kilis üzerinden Halep'e ihraç edeceğiz." dedi.

Türkiye'nin Suriye'nin enerji altyapısını yeniden yapılandırma sürecinde aktif rol üstlendiğini vurgulayan Bayraktar, söz konusu doğal gazla Suriye'de günde sadece 3-4 saat süren elektrik arzının 10 saate çıkmasının hedeflendiğini söyledi.

Bayraktar, Türkiye'nin halihazırda Suriye'nin kuzeyine elektrik ihracatı yaptığını anımsatarak, bu ihracatı mevcut hatlar üzerinden 280 megavata çıkarmayı planladıklarını ve geçmişte kullanılan yaklaşık 500 megavat kapasiteli Birecik-Halep hattının da tekrar devreye alınması için çalışmaların sürdüğünü ifade etti.

Hattın Suriye tarafında büyük hasar olduğunu aktaran Bayraktar, "Bu hattın da devreye girmesiyle toplamda 900 megavata yakın elektrik Suriye'ye ulaştırılmış olacak ve yaklaşık 1,6 milyon hanenin ihtiyacı karşılanabilecek." dedi.

Bakan Bayraktar, "Planladığımız 6 milyon metreküp gazla 1200 megavatlık elektrik üretimini hayata geçirebileceğiz." değerlendirmesinde bulundu.

Bayraktar, yaptırımların kısmen hafiflemesinin de projelerin önünü açtığını belirterek, enerji projelerinin bölgedeki hayatın normalleşmesi ve Suriyelilerin geri dönüşünü hızlandırmada önemli rol oynayacağını vurguladı.

"4 sahada 350 milyon varillik rezerv belirlendi"

Bayraktar, ABD şirketleriyle Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) arasındaki Diyarbakır'da petrol ve gaz arama çalışmalarına yönelik anlaşmaya ilişkin, "Burada Amerikalı şirketlerle çalışıyoruz. Bu alanda Amerika en büyük üretici. Bu teknolojiyi en iyi uygulayan ve bugün dünyada Amerika'yı petrol ve doğal gaz üretiminde bir numara yapan teknoloji bu." dedi.

Burada kayaların içinde sıkışmış petrol ve doğal gazı üreteceklerini belirten Bayraktar, "Diyarbakır özelinde petrolü, Trakya özelinde gaz emareli düşündüğümüz sahalarda konvansiyonel olmayan üretim yöntemlerini uygulayacağız. Bu proje 4 sahada, Bismil'in kuzeyinde yaklaşık 600 kilometrekarelik bir alan ve orada 24 dikey ve yatay sondaj yapacağız. Yani önce dikey sondaj yapacağız, kazacağız. Ondan sonra yatayda 2-3 kilometrelik bir sondaja devam edeceğiz. Aralarda da bu kayaları çatlatarak onun içerisinde var olduğunu düşündüğümüz petrolü çıkartmayı hedefliyoruz." diye konuştu.

Söz konusu 4 sahada ortaklarla yapılan değerlendirmede 350 milyon varillik rezerv belirlendiğini açıklayan Bayraktar, şunları kaydetti:

"Diyarbakır'ın bizim kaya gazı veya kaya petrolü olarak nitelendirdiğimiz yaklaşık 4 ila 6 milyar varillik bir potansiyeli olduğunu düşünüyoruz. 7 bin 600 kilometrekarelik bir alandan bahsediyorum. Bunun sadece biz şu anda yaklaşık 12'de 1'inde operasyona başlıyoruz. Diyarbakır hakikaten çok büyük bir potansiyel barındırıyor. Bu teknolojiyi doğru uygulayabilmek, maliyetini düşürerek uygulayabilmek önem arz ediyor. O anlamda da inşallah önümüzdeki süreçte bu sene içerisinde bir dikey sondaj ve çatlatma işlemini yapacağız, planlamamız önümüzdeki 3 yıl içerisinde 24 kuyuyla bu sahayı bir anlamda keşfetmek ve buradan üretime geçebilmek."

"Irak petrol bakanına bir mektupla beraber yeni anlaşma taslağımızı gönderdim"

Bayraktar, Irak-Türkiye Ham Petrol Boru Hattı'na ilişkin anlaşmanın 1973'te yapıldığını anımsatarak, hattın yapımının 1976'da tamamlandığını, ancak aradan geçen yaklaşık 50 yılda günlük 1,5 milyon kapasiteye sahip boru hattının tam kapasite kullanılamadığını dile getirdi.

Ham petrol boru hatlarının küresel arzda önemli bir konuma sahip olduğuna değinen Bayraktar, "Irak'a şunu söylüyoruz, 'Irak'ın günlük 4 milyon varil petrol ihracatı var. Bunun tamamı Basra üzerinden gidiyor. Burada ise 1,5 milyon varillik farklı bir rota var. Rahatlıkla neredeyse yüzde 40 petrolünüzü farklı bir rotadan dünyaya sunabilirsiniz. Hatta Avrupa, Akdeniz gibi farklı coğrafyaya, pazara da ulaşabilirsiniz.'" diye konuştu.

Bayraktar, hukuken atılması gereken bir adımın atıldığını belirterek, 2026 Temmuz'da dolacak boru hattı anlaşmasının taraflardan biri bir yıl öncesinde bildirimde bulunmazsa otomatik olarak uzayacağını dile getirdi.

Türkiye'nin bu anlaşmayı otomatik uzatabileceğine dikkati çeken Bakan Bayraktar, şöyle devam etti:

"Evet uzatabilirdik ama nasıl bir anlaşmayı uzatırdık? Hattın kapasitesi dolmamış bir anlaşmayı uzatırdık. Maalesef 2014'ten beri bizi hukuki açmaza düşüren, aramızdaki hukuki nizaya sebebiyet veren bir anlaşmayı uzatmış olurduk. Dolayısıyla dedik ki bu anlaşma ticareten, hukuken fayda sağlayan bir anlaşma değil. Bunu uzatmayalım. Ama hemen akabinde, Iraklı muhatabım Irak petrol bakanına bir mektupla beraber yeni anlaşma taslağımızı da gönderdim. 'Biz artık Irak-Türkiye arasındaki boru hattıyla alakalı böyle bir anlaşmayla bunu çalışmak istiyoruz' dedik. O anlaşmanın özünde de şu var, aramızda herhangi bir hukuki uyuşmazlık olmayacak şekilde bu hattın kapasitesini tamamıyla kullanalım. Buradan 1,5 milyon varil petrol aksın. Hedefimiz bu. Bununla beraber, Kalkınma Yolu'nu konuştuk, bunu bir enerji yoluna dönüştürmek mümkün. Bugün 1,5 milyon varil, yıllık yaklaşık 40 milyar dolarlık bir iş demek."