Amerika Birleşik Devletleri'nde konut piyasasına ilişkin Mayıs ayı verileri, fiyat artış hızının yavaşladığını gösterdi. Hem S&P Case-Shiller hem de FHFA'nın açıkladığı endeksler, piyasa beklentilerinin altında veya durağan bir seyir izlediğini ortaya koydu.
ABD'nin 20 büyük metropolündeki konut fiyatlarını izleyen S&P Case-Shiller 20 Şehir Konut Fiyatları Endeksi, Mayıs ayına ilişkin karışık sinyaller verdi. Yıllık bazda konut fiyat artış hızı yavaşlarken, aylık değişimlerde de farklılıklar gözlendi.
Endekse göre, Mayıs ayında konut fiyatları yıllık bazda yüzde +2.8 arttı. Bu oran, piyasa beklentisi olan yüzde +3.0'ın ve önceki ayki yüzde +3.4'lük artışın altında kalarak, konut piyasasında artış hızının ivme kaybettiğini gösterdi.
Aylık bazda bakıldığında ise, S&P Case-Shiller 20 şehir konut fiyatları endeksi Mayıs'ta genel olarak yüzde +0.4 artış kaydetti. Bu artış, bir önceki ayki yüzde +0.8'lik yükselişin gerisinde kaldı. Ancak, aynı endeksin "MD" verilerine göre Mayıs'ta aylık yüzde -0.3'lük bir düşüş yaşandığı belirtildi. Bu düşüş, yüzde -0.2'lik piyasa beklentisinden daha kötü bir performansı işaret ederken, bir önceki ayki yüzde -0.3'lük düşüşle aynı seviyede kaldı.
Bu yavaşlama, konut piyasasında bir soğuma sinyali olarak yorumlanıyor. Konut fiyatlarındaki artış hızının düşüşü, mortgage faiz oranlarının seyrine ve genel ekonomik koşullara bağlı olarak alıcılar için potansiyel fırsatlar yaratabilirken, satıcılar için beklentilerin revize edilmesine yol açabilir.
Öte yandan, FHFA Konut Fiyat Endeksi de Mayıs ayında 434.4 seviyesine geriledi. Bir önceki ay 434.9 olan endeks, bu düşüşle birlikte konut değerlemelerindeki zayıflığı teyit etti. FHFA endeksi, genellikle düşük peşinatlı, federal destekli ipoteklerle satın alınan evleri kapsadığından, daha geniş bir alıcı kitlesinin satın alma gücüne dair ipuçları sunuyor.
Her iki endeksteki bu yavaşlama, Fed'in enflasyonla mücadelesi ve faiz artırımlarının konut piyasası üzerindeki etkilerini göstermeye başladığını düşündürüyor. Konut piyasasındaki bu seyrin, önümüzdeki dönemde tüketici güveni ve inşaat faaliyetleri üzerinde nasıl bir etki yaratacağı yakından izlenecek.