Ancak son aylarda ABD piyasaları toparlanarak arayı kapattı. STOXX 600 endeksi yıl başından bu yana %6,6 artarken, S&P 500 %6,8 yükseldi. Mart ayında Avrupa 10 puan öndeydi, bu da Avrupa piyasalarının yıllar sonra yeniden öne çıkabileceği beklentilerini artırmıştı.
Teknoloji sektörünün güçlü kazançlarıyla ABD borsaları özellikle Nisan ayından itibaren hızlı bir yükseliş yaşadı. Nvidia %45 değer kazanarak yeniden dünyanın en değerli şirketi olurken, Avrupa'da bu ölçekte bir teknoloji devi hâlâ eksik. Buna karşın, Avrupa hisseleri daha düşük değerlemeleriyle cazibesini koruyor. DWS'ten Madeleine Ronner, ABD varlıklarının pahalılaştığını, Avrupa'nın ise daha dengeli fiyatlandığını söylüyor.
Savunma ve banka hisseleri Avrupa'daki yükselişi domine etti. Özellikle Almanya'nın büyük savunma harcamaları ve bankacılık sektöründeki toparlanma dikkat çekerken, bu iki sektör STOXX 600’ün getirilerinin yarısından fazlasını oluşturdu. Ancak, bu hisselerin değerlemeleri şimdiden riskli seviyelere ulaştı.
Döviz cephesindeyse euro, dolara karşı yaklaşık %14 değer kazanarak dört yılın zirvesine yaklaştı. Analistler, bu durumun ABD varlıklarının yabancı yatırımcılar için cazibesini azalttığını ve yatırımcıların ABD yerine Avrupa'ya yönelmesini desteklediğini belirtiyor.
Euro’nun güçlenmesi, aynı zamanda ABD hisselerinin Avrupa yatırımcısı için daha pahalı hale gelmesine yol açıyor. S&P 500, euro bazında Şubat’taki zirvesinden %9 geride. Buna karşın STOXX 600, dolar cinsinden tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmış durumda.
Piyasalardaki bu denge savaşı, para politikası, döviz hareketleri ve küresel büyüme beklentileriyle şekillenmeye devam edecek.