Ekonomi

Varsın TÜİK açıklamasın, işte TÜFE’deki son fiyatlar!

Sayın Alaattin AKTAŞ'ın, ekonomim.com sitesinde bugün yayımlanan "Varsın TÜİK açıklamasın, işte TÜFE’deki son fiyatlar!" başlıklı köşe yazısı

Türkiye İstatistik Kurumu TÜFE kapsamındaki mal ve hizmetlerin fiyatlarını son olarak 2022’nin nisan ayında açıkladı. O yılın mayısından bu yana TÜFE’deki fiyatlar adeta devlet sırrı. TÜİK fiyatları niye açıklamadığını birkaç kez “izah etmeye çalıştı”, çalıştı ama pek de ikna edici olamadı. Nasıl olsun ki, gerekçelerin elle tutulur bir tarafı yoktu ki...

Fiyatların açıklanmaması artık çok da önemli değil. TÜİK’in de kabul ettiği gibi “endeks yürütme” diye nitelenen bir yöntemle TÜİK’in TÜFE’yi hesaplarken hangi fiyatları esas aldığını iyi kötü belirlemek mümkün.

Ancak fiyatları TÜFE kapsamındaki tüm mal ve hizmetler için belirleyebilmek zor. Bu zorluğun nedenine daha sonra değineceğim.

Gelin şimdi eylül ayında başlıca kalemlerde hangi fiyatlar dikkate alınarak hesaplama yapılmış ve bu kalemlerde son bir yıldaki fiyat değişimi ne olmuş, ona bakalım...

Üniversitelilere hayat bedava!

Üniversite öğrencilerinin yurt ücreti 2025-2026 dönemi için 957 lira. Üstelik bu tutar eylülde yüzde 37’ye yaklaşan artışla oluşmuş.

KYK yurtlarında bile ortalama olarak böyle bir fiyat yok. Daha düşük yurt ücreti var ama ortalama alınırsa 1000 liranın altına inmek mümkün değil. KYK yurtlarında 2025-2026 eğitim öğretim yılında zaten en düşük ücret 750 lira.

Kaldı ki Türkiye’de tüm üniversite öğrencileri KYK yurtlarında mı kalıyor? Özel yurtlarda kalan öğrencilerin ödediği tutar odada kalan sayısına göre çok farklılık gösteriyor ve yıllık tutar bazı üniversite yurtlarında birkaç yüz bin lirayı buluyor.

Şu durumda Türkiye ortalamasında tutar 957 lira olarak hesaplanırken acaba hangi esaslara göre hareket edildi?

Ya üniversite ücreti?

TÜİK’e göre vakıf üniversitesi ücreti 683 bin liraya çıktı. Üstelik bu eylüldeki yüzde 62’lik artışla ulaşılan düzeye işaret ediyor.

Yurt ücretindeki durum burada da geçerli. Bazı üniversitelerde yıllık ücret 1,3 milyon, 1,4 milyon; hele hele tıp fakültelerinde çok daha yüksek...

Şu durumda 683 bin liralık ortalama nasıl hesaplanmış olabilir?

Bir başka soru; bir tarafta 1,3 milyon, 1,4 milyon liralık üniversiteler varken hangi vakıf üniversitelerinde çok düşük ücretler uygulanıyor ki ortalama 683 bin liraya iniyor?

Ya da üniversitelerin hangi bölümlerindeki ücretler esas alınarak veya onlara ağırlık verilerek bu hesaplama yapılıyor?

İlköğretim ve lise

Özel ilköğretim ve liselerde de gayet uygun(!) fiyatlar var.

Çocuğunuzu yıllık 189 bin lira ödeyerek ilköğretimde özel bir okula yollayabilirsiniz.

Özel lise mi arıyorsunuz, işte ortalama ücret 212 bin lira...

Kreş ve gündüz bakımevleri de ucuz mu ucuz! Aylık tutar yalnızca 14 bin lira!

AVM gezeceğinize doktora gidin!

Genellikle hafta sonları pek alışveriş yapmasalar da AVM gezmeyi sevenler vardır. Hele hele çok soğukta evde doğalgaz yakmaktansa AVM’lerde dolaşmak iyidir. Aynı durum sıcak için de geçerli sayılır, serindir alışveriş merkezleri. Ama oralarda bir şeyler alınır, para harcanır.

Şu durumda en iyisi hastaneye gitmek! Evet hastaneye! AVM gibi şehir hastanelerimiz var. Sıcaktır, serindir; vakit geçirmek için ideal yerlerdir.

Hazır gitmişken muayene de olunur. Ne yani TÜİK’e göre ödenen ortalama ücret hepi topu 52 lira. Yol parasından bile az.

Şaka bir yana, bu doktor muayene ücreti ve katılım payı kalemi kabak tadı verdi. TÜFE madde sepetindeki 0621201 kodlu bu kalem daha önce bir de “uzman doktor muayene ücreti” diye adlandırılıyordu. Bu tuhaflık gündeme gelince tanım “ayakta tedavi hizmetleri (muayene ücreti, muayene katkı payı vb.)” olarak değiştirildi.

Bu nasıl bir hizmet ki kapsamında hem doktor muayenesi var, hem katkı payı var, hem ilaç bedeline katkı payı var ve herhalde muayenehanede ve özel hastanelerdeki muayene ücreti var. Bunların ortalaması nasıl 52 lira oluyor?

Üç beş kalemi tek başlık altında toplamanın mantığı ne?

Türk halkı neden özel doktor muayene ücretinin ne kadar arttığını göremiyor?

Ne kadar tuhaf bir durum ki, TÜFE’de tek başına yer alan veteriner ücretini, en azından değişim oranını görebiliyoruz, ama doktor muayene ücretini göremiyoruz.

Benzinli ve elektrikli otomobil

Artık elektrikli otomobiller yollarda giderek daha fazla boy gösteriyor, en çok satılan otomobillerin ilk sıralarında da elektrikliler yer alıyor.

Elektrikli otomobil TÜFE’ye bu yıl girdi; girdi ama ayrı bir kodla gösterilmedi, benzinli otomobilin koduna eklendi. Dolayısıyla tabloda tek kalemde yer alan dizel otomobilin fiyat değişimini izlemek mümkün ama kapsamında benzinli ve elektrikli otomobilin bulunduğu endeksin değişiminden bir fiyata gitmek mümkün değil.

Elektrikli otomobil geçmiş yıllarda endekste yer almadığı için muhtemelen benzinli otomobil koduna eklendi. Elektrikli otomobilin 2026'da TÜFE'de ayrı bir kod altında gösterilmesi bekleniyor.

Niye tüm kalemler hesaplanamıyor

Girişte fiyatların tüm mal ve hizmetler için hesaplanmasının zor, hatta çok doğru olmadığını belirttim.

TÜFE’deki her bir ürün 7’li kodda yer alır.

7’li kodların endeksleri açıklanmıyor.

TÜİK, 7’li koda sahip 400 dolayındaki kalemi, 5’li 143 koda indiriyor. Bu 143 kalemin endeksini görmek, dolayısıyla değişimini hesaplamak mümkün.

Bazı 5’li kodlar kapsamında kodu 7’li olan çok sayıda kalem yer alıyor. Dolayısıyla 5’li koddaki değişimi o kapsamdaki kodu 7’li olan tüm kalemlere uygulamak çok doğru değil. Bir örnek vereyim:

5’li kodu 01114 olan “diğer pastacılık ürünleri”nin kapsamında 0111401 kodlu bisküvi, 0111402 kodlu kraker, 0111404 kodlu gofret, 0111405 kodlu pasta, 0111408 kodlu kek, 0111411 kodlu baklava ve 0111415 kodlu yufka yer alıyor.

Şimdi 01114’ün değişimini kapsamdaki tüm ürünlere yansıtmak da pek doğru sonuç vermiyor.

Gıda maddelerinde kodlama genellikle böyle olduğu için vatandaşın en çok merak ettiği meyve ve sebzedeki fiyatların hangi düzeyde esas alındığını tam olarak hesaplamak mümkün olmuyor.

• Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve borsagundem.com.tr’nin editoryal politikasını yansıtmayabilir.