ALB Yatırım Başekonomisti ve EKONOMİ Gazetesi yazarı Doç. Dr. Filiz Eryılmaz, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu'nun (PPK) eylül ayındaki toplantısına ilişkin faiz indirimi oranını açıkladı.
Temmuz ayında açıklanan enflasyon verileri, hem aylık hem de yıllık bazda beklentilerin altında kaldı. TÜİK verilerine göre Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), temmuzda aylık bazda yüzde 2,06, yıllık bazda ise yüzde 33,52 oranında gerçekleşti. Bu tablo, son üç ayda enflasyonun beklentilerin altında kalma eğilimini sürdürdüğünü gösteriyor.
Eryılmaz, enflasyondaki bu düşüşte en büyük katkının giyim ve ayakkabı grubundan geldiğini belirtti. Söz konusu grupta temmuz ayında yüzde 5,82’lik bir düşüş yaşandı. Eryılmaz’a göre bu gerileme, iç talepteki yavaşlamanın ve sezon ortasında yapılan fiyat indirimlerinin bir sonucu.
İç talebin durgunlaşması enflasyona düşüşü getirdi
Eryılmaz, bazı kesimlerin TÜİK'in giyim ve ayakkabı verilerini teknik olarak hatalı ölçmüş olabileceğine dair şüpheleri dile getirdiğini ancak sektör temsilcilerinin bu düşüşü doğal karşıladığını aktardı. Sektör temsilcilerine göre düşüşün temel nedeni durgunlaşan iç talep.
Diğer yandan, işlenmemiş gıda fiyatlarında — özellikle de taze meyve ve sebzede — yaşanan düşüş de enflasyonu aşağı çeken bir diğer etken oldu. Ancak Eryılmaz, işlenmiş gıdada fiyat artışlarının sürdüğüne dikkat çekerek bu durumun dengelenmesi gerektiğini vurguladı.
Çekirdek enflasyon yatay seyrediyor
Temmuz verilerinin “kirli” yani yönetilen/yönlendirilen fiyatlar ve vergi artışlarının etkisiyle şekillenmiş olduğuna dikkat çeken Eryılmaz, buna rağmen aylık artışın sınırlı kalmasını ve çekirdek enflasyonun yatay seyrini olumlu olarak değerlendirdi. Yönetilen fiyatlar dışarıda bırakıldığında, aylık ana eğilimin yüzde 2’nin altına gerilediğini belirtti.
Olumlu verilerin yanı sıra bazı kalemlerdeki katılık dikkat çekici. Eryılmaz, hizmet grubunda özellikle kira kaleminin enflasyonu yukarı taşıdığını, konut grubunda temmuzda yüzde 5,78’lik artış yaşandığını söyledi. Doğalgaz zammı da konut enflasyonunu artıran diğer faktörler arasında yer aldı.
Eğitim, lokanta, otel ve sağlık hizmetleri gibi kalemlerdeki yüksek oranların sürdüğünü belirten Eryılmaz, yıllık bazda en yüksek artışın yüzde 75,54 ile eğitimde yaşandığını; bunu yüzde 62 ile konut grubunun izlediğini ifade etti. Hizmet grubunun genelinde yıllık artış oranı ise yüzde 48,5 düzeyinde.
Borsadaki sıçrayışın nedeni faiz indirimi beklentisi
Beklenti altı gelen enflasyon verisi piyasalar tarafından pozitif karşılandı. BIST 100 endeksi, daha önce aşamadığı 10.750 seviyesini geçerek 10.926 puanı test etti ve günü 10.853 puandan tamamladı. Eryılmaz, bu yükselişin arkasında eylül ayında faiz indirimi beklentisinin yattığını belirtti.
Enflasyon verisi öncesi piyasada 250-300 baz puanlık bir faiz indirimi konuşulurken, veri sonrası bu beklenti 300-350 baz puana çıktı. Bazı kesimlerin 350 baz puanın da üzerine işaret etmeye başladığını dile getirdi.
Enflasyon verisi sonrası yıl sonu beklentilerinde de aşağı yönlü revizyonlar öne çıktı. Eryılmaz, yıl sonu enflasyon beklentisinin yüzde 29,5’in altına inebileceğini ifade ederken, yıl sonu faiz oranı beklentisinin de yüzde 35 seviyesinin altına sarkabileceğini söyledi.
Eylül toplantısında TCMB’nin 300 baz puanlık bir faiz indirimi yapmasını beklediğini açıklayan Eryılmaz, ağustos ayı enflasyon verisinin bu beklentiyi netleştireceğini de vurguladı.
Dolarizasyon faiz kararlarında etkili olacak
Son olarak Eryılmaz, Merkez Bankası'nın sadece enflasyon verisine değil, vatandaş ve şirketlerin dövize yönelimine de dikkat etmesi gerektiğini ifade etti. Dolarizasyonun gidişatının önümüzdeki süreçte faiz kararlarında belirleyici olabileceğini söyledi.
Bu nedenle Merkez Bankası'nın, enflasyondaki katılıklar ve dövize yönelimin baskısıyla faiz indirimi yapsa bile, pozitif reel faizi korumaya devam etmesi gerektiğinin altını çizdi.