Ekonomi

Şimşek’in vergi açıklaması niye eleştiriliyor?

Sayın Alaattin AKTAŞ'ın, ekonomim.com sitesinde bugün yayımlanan "Şimşek’in vergi açıklaması niye eleştiriliyor?" başlıklı köşe yazısı

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in geçtiğimiz günlerde TGRT Haber’de yayınlanan bir röportajda vergi denetimlerinin artırılacağını söylemesi bazı kesimlerde bayağı bir rahatsızlık yarattı. Doğrusu Şimşek’in söylediklerinden niye alınganlık doğduğunu anlamak pek kolay değil.

Şimşek bu röportajda özet olarak neler mi söyledi:

“...Önce büyüklerden başlayarak bir incelemeye giriştik. Kayıt dışı üretim ve satış yapanlardan başlayarak. Şimdi ekipleri güçlendireceğiz. Ekiplerin güçlendirilmesiyle organize sanayi bölgeleri ve hallerin giriş ve çıkışlarında kalıcı Maliye ayağı olacak. Öyle arada sırada değil, kalıcı. Ayrıca büyük şehirlerin giriş ve çıkışlarında ve ana arterlerinde de Maliyeciler bulunacak....”

“...Bundan belge esasına uyan, kayıt içinde çalışanların mutlu olması lazım. Siz işinizi düzgün yapıyorsunuz, bütün maliyetlere katlanıyor, verginizi zamanında ödüyorsunuz ama yanınızda sizinle aynı işi yapıp da vergilerden kaçınan ya da vergileri kaçıran bir işletmeyle karşı karşıyasınız...”

“...Doğrudan vergiyi artırıp dolaylı olanların payını azaltmamız lazım. Bunu vergi oranlarını artırarak yapmamalıyız, tamamen kayıt dışılıkla mücadele ederek yapmalıyız, bu konuda kararlıyız...”

“ŞEYTAN BUNUN NERESİNDE!”

Aşık Dertli’nin o meşhur türküsünde sazı için söylediği “şeytan bunun neresinde” ifadesini, vergisini düzgün ödeyenler için Şimşek’in bu sözlerine uyarlamak yanlış olmasa gerek.

Bu sözlerin nesine tepki gösterilir ve ayağa kalkılır ki?

Bu sorunun yanıtı çok açık:

“Eğer verginizi düzgün ödemiyorsanız bu sözlerden rahatsız olursunuz!”

Maliye Bakanlığı’nın ve Bakan Mehmet Şimşek’in eleştirilecek yönü yok mu, olmaz mı, bir dizi... En başta da Şimşek’i bu açıklamasından dolayı “Şimdiye kadar bunu niye yapmadın” diye eleştirmek gerekir. “Şimdiye kadar bunu niye yapmadın, niye kayıt dışıyla yeterince mücadele etmedin” diye.

Kaldı ki biraz önce de belirttim; bu sözlerden kimlerin rahatsızlık duyması gerektiği de ortada. Şimşek de zaten buna işaret ediyor:

“Bundan belge esasına uyan, kayıt içinde çalışanların mutlu olması lazım.”

Dolayısıyla çok açık ki hangi kesimler vergi denetimlerinin yaygınlaştırılacağı dile getirildiğinde buna tepki gösteriyorsa, bilin ki o kesimlerde ciddi bir vergi kaçağı vardır.

Mehmet Şimşek’in dile getirdiği yöntem “sevimsiz” bulunabilir; her OSB ve hal giriş çıkışında kalıcı Maliye noktaları oluşturulması öyle nitelenebilir ama hepimiz biliyoruz ki vergi zaten genel kabul görmüş yaklaşımla sevimsizdir. Dolayısıyla zaten vergi güle oynaya verilmez; sevimsiz bir ödeme için de sevimsiz(!) Maliye kulübelerinin olmasında sakınca yoktur.

TRAFİK KONTROLÜNE TEPKİ GÖSTERMEK GİBİ

Biliyoruz ki şehirler arası yollarda sık sık trafik kontrolü olur. Ehliyet ve ruhsatınız istenir. Şehir içinde de yapılır bu, zaman zaman da alkol kontrolü söz konusudur.

Siz hiç trafik polisine “Ben ehliyetsiz araç kullanacak birine benziyor muyum” ya da “Ben muayene süresi geçmiş ve ruhsatsız araç kullanacak biri miyim” diye çıkışan, bunu aklına getiren gördünüz mü?

Yine yollarda trafik dışında asayiş denetimleri de yapılır. Hatta tüm araçlar durdurulmaz, gelişigüzel bir şekilde, bazen de polis ya da jandarmanın dikkatini çeken araçlarda kimlik kontrolü yapılır.

Buna itiraz eden olmuş mudur hiç; “Bende potansiyel suçlu tipi mi görüyorsun” diye...

VERGİ KAÇIRMAK MAHARET OLUNCA...

Gelin kabul edelim; Türkiye’de vergi bilinci yok, oluşmadı bir türlü. Bunda vergiden kaçınanlardan ya da vergi kaçıranlardan çok buna zemin hazırlayanların, yani siyasetçilerin rolü var.

Vergi affı ne demek! Bu çok büyük bir ayrımcılık değil mi? Bunu yapan kim, siyasetçi.

Ya da zaman zaman topluca af yerine sektör, hatta şirket bazında sağlanan istisnalar, ertelemeler ve aflar!

Sonra da herkeste yer eden “O kaçırıyor, ben niye ödeyeyim” yaklaşımı...

Bir dönem toplam vergi gelirinin üçte ikisi dolaysız, üçte biri dolaylı vergiyken, şimdi oranlar yer değiştirdi. Dolaysız vergi toplayamazsanız ya da daha kötüsü toplamazsanız, tercihinizi o yönde kullanırsanız, çaresiz bir şekilde dolaylı vergiye yüklenirsiniz.

Sonuç ortada; bozuk gelir dağılımında dolaylı vergi yüküyle geniş kitleler daha da ezilir.

•    Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve borsagundem.com.tr’nin editoryal politikasını yansıtmayabilir.