Ekonomi

“Öldük, bittik, battık” ise yüzde 4,8 büyüme ne!

Sayın Alaattin AKTAŞ'ın, ekonomim.com sitesinde bugün yayımlanan "“Öldük, bittik, battık” ise yüzde 4,8 büyüme ne!" başlıklı köşe yazısı

Özellikle sanayici faizlerin düşürülmesini istiyor. Bu istek aylardır yüksek sesle dile getiriliyor. Sadece faizlerin düşürülmesi de değil, kredideki kısıtlamalar da kaldırılsın isteniyor. “Çünkü” deniliyor; “Artık dayanacak gücümüz kalmadı, işte tekstilin durumu, gidebilen Mısır’a gitti ama her işkolu da tekstil gibi değil ki, üretim yeri her sektörde değiştirilemez ki”...

Bir tarafta bu yakınmalar; diğer yanda sanayi üretimine ilişkin veriler... Biraz çelişiyor, çünkü sanayi üretimi fena gitmiyor.

Dönüp kapasite kullanım oranına bakanlar bir şaşkınlık daha yaşıyor; çünkü kapasite kullanımı son yılların en düşük düzeyinde.

Bütün bu verilerden bir sonuç çıkarmaya çalışırken TÜİK ikinci çeyreğe ilişkin GSYH verilerini açıklıyor. O da ne! Türkiye ekonomisi yılın ikinci çeyreğinde yüzde 4,8 büyümüş.

Tüm tahminler aşılmış. İkinci çeyrekteki yüzde 4,8’lik büyümeden sonra oluşan tablo şöyle:

■ Son bir yıldaki büyüme hızı yüzde 3,3 oldu.

■ 2025’in tümündeki büyüme hızı hedefi olan yüzde 4’e erişebilmek için ikinci altı aydaki büyümenin yüzde 4,4 olması gerekiyor.

■ İkinci çeyrekteki bu tempo devam ederse ikinci altı aydaki oran hayda hayda yüzde 4,4’ü bulur, yıllık hedef de gerçekleşir.

SANAYİDEKİ BÜYÜME

GSYH’de ikinci çeyrekte sektörel bazda en yüksek büyüme yüzde 10,9 ile inşaatta gerçekleşti ama GSYH’deki ağırlığı açısından sanayideki büyüme çok daha önemli.

Sanayideki toplam büyüme yüzde 6,1 oldu. İmalat sanayindeki büyüme ise yüzde 7’ye ulaştı. İmalat sanayindeki büyümenin bu düzeylere çıkabileceğinin işaretleri sanayi üretimine ilişkin verilerde ve dış ticaret verilerinde zaten kendini gösteriyordu.

Türkiye yüksek teknolojili ürünler üretiminde büyük bir ivme yakaladı ve bu durum temmuz ayı ihracat verilerine de yansıdı. Yüksek teknolojili ürünler ihracatı temmuzda geçen yıla göre yüzde 80’e yakın arttı. Temmuzdaki bu ihracat artışı tabii ki önceki ayların üretiminin bir sonucuydu.

Yüksek teknolojili ürünler üretiminde kaydedilen artış ve bunun hem büyüme, hem ihracat verilerine yansıyacağı iyi kötü tahmin edilebiliyordu. Yüksek teknolojili ürünler kapsamında özellikle İHA, SİHA ve drone üretiminde gözlenen artış böyle bir sonuç doğurdu.

BU KOŞULLARDA GEVŞEME OLUR MU?

Girişte de belirttim; iş alemi adeta hep bir ağızdan parasal sıkılığın artık sona erdirilmesi gerekliliği üstünde duruyor.

Bireysel olarak buna çok ihtiyacı olanlar mutlaka vardır. Ama ya makro bazdaki durum ne?

Türkiye ekonomisi belli başlı kalemlerin etkisiyle de olsa bir çeyrekte tüm tahminleri aşarak yüzde 4,8 büyümüş.

İki tarafı da keskin bıçak!

Ekonominin yüzde 5’e yakın büyüdüğü bir ortamda para politikasının yeterince sıkı olduğundan söz etmek bile zor. Öyleyse şu durumda faiz, hem de yüklü bir şekilde nasıl aşağı çekilecek?

Merkez Bankası 11 Eylül’deki PPK toplantısında faizi genel tahminlere paralel olarak yüzde 40’a mı indirecek, yoksa düşüşü 3 puan yerine daha sınırlı mı tutacak?

Dedim ya, iki tarafı keskin bıçak!

Faiz 11 Eylül’de 3 puan indirildiği takdirde ekim ve kasım toplantılarına ilişkin beklenti iyice pekişecek.

Büyümenin yüzde 4,8 geldiği bir dönemin hemen ardından 3 puan indirilecek faizin, sonraki iki toplantıda da bu düzeye yakın bir indirime konu olacağı beklentisi daha da artacak.

Diğer tarafta da Merkez Bankası’nın tahminini yükseltse bile değiştirmeyeceği yüzde 24’lük bir enflasyon hedefi var.

GSYH revize edildi, kişi başına gelir düştü

Bu köşede dün TÜİK’in GSYH verilerinde köklü bir revizyona gideceğini yazdım. Bu çerçevedeki en dikkat çekecek gelişmenin kişi başına gelirdeki düşüş olacağını vurguladım. Bu düşüş geçici koruma kapsamındaki Suriyelilerin kişi başına gelir hesabına dahil edilmesinden kaynaklandı.

2024 yılı için benim yaptığım tahmin daha önce açıklanan kişi başına gelirin 500 dolar kadar düşeceği yönündeydi. Ancak açıklanan verilere göre düşüş 138 dolar oldu. Yine dün vurguladığım gibi GSYH verilerinin de yukarı yönde revize edilmesi söz konusuydu ve bu yüzden kişi başına gelirdeki düşüş daha önce açıklanana göre 138 dolarda kaldı.

Kişi başına gelir 2014’ten sonraki tüm yıllar için geriledi.

En büyük gerileme 343’er dolarla 2016 ve 2017 yıllarda oldu.

TÜİK verilerine göre 2024 yılı itibarıyla kişi başına gelir 15 bin 325 dolar.

• Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve borsagundem.com.tr’nin editoryal politikasını yansıtmayabilir.