Euro karşısında yaklaşık %8 oranında gerileyen doların zayıflığı, küresel piyasalarda dikkat çekici bir gelişme olarak öne çıkarken, JPMorgan (JPM), bu durumun arkasında eski ABD Başkanı Donald Trump’ın popülist ekonomi politikalarının etkili olduğunu belirtti.
JPMorgan tarafından hazırlanan kapsamlı analiz raporunda, Trump’ın ekonomi politikalarının, tarihsel olarak Arjantinli lider Juan Domingo Peron’un uyguladığı yöntemlere benzerlik taşıdığı vurgulandı. Raporda, ABD’li politikacıların “Peronist” hataları tekrarlama riski nedeniyle doların değer kaybettiği, bunun da küresel piyasalarda ABD’nin ekonomik liderlik ve istikrar konusundaki güvenilirliğinin sorgulanmasına yol açtığı ifade edildi.
Fed’in bağımsızlığı ve korumacılık endişe kaynağı
Raporda, yatırımcıların Trump döneminde uygulanan politikalar nedeniyle Amerikan ekonomisinin yapısal istikrarı konusunda tedirgin olduğu belirtildi. Özellikle gümrük savaşları gibi korumacı önlemler, Fed Başkanı’na yönelik saldırılar ve merkez bankası bağımsızlığının zedelenmesi gibi gelişmelerin dolar üzerinde baskı oluşturduğu kaydedildi.
JPMorgan uzmanları, bu tür politikaların ABD’ye zarar verirken, bazı Latin Amerika ülkelerinin ekonomik reformlar sayesinde ilerleme kaydetmesinin ironik bir durum olduğunu ifade etti. ABD’nin daha önce eleştirdiği bölgesel ekonomi modellerine yaklaşması, piyasalarda uzun vadeli endişelere yol açıyor.
Bütçe açığı ve ticaret belirsizliği de dolara yansıyor
ABD’nin mali görünümüne yönelik endişeler de dolar üzerindeki baskıyı artırıyor. Rapora göre, Trump’ın desteklediği yasa tasarılarının bütçe açığını önemli oranda büyütebileceği beklenirken, bu durum yatırımcıların ABD’nin borç sürdürülebilirliğine olan güvenini zedeliyor.
JPMorgan Özel Banka’nın yatırım stratejisti Grace Peters, ticaret politikası belirsizliği ve hızla artabilecek açık riski nedeniyle doların geçmiş dönemlere göre daha fazla değer kaybı riskiyle karşı karşıya olduğunu söyledi. Peters, bu nedenlerle Amerikan parasının gelecekteki performansının, siyasi belirsizlikle doğrudan ilişkili olduğunu belirtti.
2025’e kadar değer kaybı sürebilir
Banka, doların 2025 yılına kadar başlıca para birimleri karşısında değer kaybedeceğini öngörüyor. Ancak JPMorgan, doların küresel ticaretteki lider rolünün değişmeyeceğini vurguladı ve “çöküş senaryosu” beklenmediğini bildirdi. Doların bugünkü konumunun temel olarak korunacağı değerlendirmesi yapıldı.
JPMorgan’a göre, doların değer kaybetmesi Trump döneminde benimsenen ihracatı artırma hedefiyle uyumlu bir sonuç. Değer kaybı, ABD mallarını uluslararası pazarda daha rekabetçi hale getirirken, aynı zamanda devletin borçlanma maliyetlerini yükselterek olumsuz bir yan etki yaratıyor.
Dolar hâlâ rezerv para birimi olarak dominant
Dolar, tüm olumsuz göstergelere rağmen küresel ekonomideki merkezi konumunu koruyor. Güncel verilere göre, dünya döviz rezervlerinin %60’ı, uluslararası borçlanmaların %65’i ve global ticaret ödemelerinin %85’i dolar cinsinden yapılıyor. Bu “ağ etkisi”, doların yerini alabilecek bir alternatif para biriminin kısa vadede ortaya çıkmasını engelliyor.
JPMorgan raporunda, euro’nun %6’lık payla doların oldukça gerisinde kaldığı ve mevcut koşullarda doların rezerv para statüsünü kaybedecek bir rakibinin bulunmadığı ifade edildi. Bu nedenle doların zayıflığı, küresel para sisteminin temel işleyişini henüz tehdit etmiyor.