Gündem

İlk Başbakan, İkinci Cumhurbaşkanı: İsmet İnönü

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecinde ve sonraki yarım yüzyıllık döneminde belirleyici rol oynayan İsmet İnönü, Türk tarihinin en önemli devlet adamları arasında yer alıyor.

Kurtuluş Savaşı’nın askeri liderlerinden biri, Cumhuriyet’in kurucu kadrosunun temel isimlerinden ve Türkiye’nin ikinci Cumhurbaşkanı olan İnönü, hem cephede hem de devlet yönetiminde verdiği mücadelelerle Türk tarihine silinmez izler bıraktı.

1884 yılında İzmir’de doğan İsmet İnönü, Harp Okulu ve Harp Akademisi mezunu bir subay olarak Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde çeşitli cephelerde görev aldı. I. Dünya Savaşı yıllarında edindiği askerî tecrübe, onu Millî Mücadele’nin en kritik kadrolarından biri haline getirdi. Mustafa Kemal Paşa’nın en yakın silah arkadaşlarından olan İnönü, özellikle Batı Cephesi Komutanlığı sırasında kazandığı başarılarla öne çıktı.

1921’de kazanılan I. ve II. İnönü Muharebeleri, sadece askerî bir zafer değil, aynı zamanda Millî Mücadele’nin moral ve meşruiyet açısından dönüm noktalarından biri oldu. Bu zaferler, düzenli ordunun gücünü kanıtlamış, Ankara Hükûmeti’nin hem yurt içinde hem de uluslararası alanda itibar kazanmasına katkı sağlamıştır. Mustafa Kemal Paşa’nın “Siz orada yalnız düşmanı değil, milletin makûs talihini de yendiniz” sözleri, İnönü’nün bu süreçteki tarihî rolünü özetler niteliktedir.

İsmet İnönü, askerî başarılarının yanı sıra diplomasi alanında da Cumhuriyet tarihine damga vurdu. 1922–1923 yıllarında Lozan Barış Konferansı’nda Türk heyetinin başkanlığını yürüten İnönü, uzun ve zorlu müzakereler sonucunda Türkiye’nin bağımsızlığını ve egemenliğini uluslararası alanda tescil eden Lozan Barış Antlaşması’nın mimarlarından biri oldu. Bu antlaşma, modern Türkiye’nin tapu senedi olarak kabul edilirken, İnönü’nün devlet adamlığı yönünü de açık biçimde ortaya koydu.

Cumhuriyet’in ilanından sonra uzun yıllar başbakanlık görevini üstlenen İsmet İnönü, Atatürk’ün vefatının ardından 1938 yılında Türkiye’nin ikinci Cumhurbaşkanı seçildi. İnönü’nün cumhurbaşkanlığı dönemi, II. Dünya Savaşı gibi son derece kritik bir küresel krizle şekillendi. Türkiye’nin savaşın yıkıcı etkilerinden uzak tutulması için izlenen dengeli ve temkinli politika, İnönü’nün en çok tartışılan ancak tarihsel açıdan en önemli miraslarından biri olarak değerlendiriliyor.

Çok partili hayata geçiş sürecinde de belirleyici rol oynayan İsmet İnönü, iktidarın demokratik yollarla el değiştirmesini kabul ederek Türk demokrasi tarihine önemli bir örnek bıraktı. 1950 seçimlerinin ardından ana muhalefet lideri olarak siyaset yapmayı sürdüren İnönü, “muhalefette kalmayı da iktidar kadar meşru” gören yaklaşımıyla demokratik kültürün yerleşmesine katkı sundu.

1973 yılında hayatını kaybeden İsmet İnönü, asker, diplomat, devlet adamı ve siyasetçi kimlikleriyle Türk tarihinin en çok tartışılan ama aynı zamanda en etkili isimlerinden biri olarak anılmaya devam ediyor. Kurtuluş Savaşı’ndan Cumhuriyet’in kurumsallaşmasına, savaş yıllarından demokratikleşme sürecine uzanan geniş bir tarihsel dönemde üstlendiği sorumluluklar, onu modern Türkiye’nin şekillenmesinde vazgeçilmez bir figür haline getiriyor. İsmet İnönü, bugün hâlâ Türk tarihini anlamak isteyenler için üzerinde düşünülmesi gereken temel şahsiyetlerden biri olmayı sürdürüyor.