Ekonomistlerin Mayıs ayı Tüketici Fiyat Endeksi'nde (TÜFE) aylık medyan tahmin yüzde 2,10, ortalama tahmin ise yüzde 2,20 artış yönünde gerçekleşti.
ForInvest Haber'in 20 ekonomist ile düzenlediği ankete göre, Mayıs ayı yıllık TÜFE verisi için medyan tahmin yüzde 36,15, ortalama tahmin ise yüzde 36,30 artışa işaret etti.TÜFE'de aylık en yüksek ve en düşük artış beklentileri sırasıyla yüzde 3,00 ve yüzde 1,80 şeklinde oluşurken, yıllık tahminler ise yüzde 37,25 ila yüzde 35,80 bandında oluştu.
Nisan ayı TÜFE verisi, aylık yüzde 3,19 artış beklenirken, yüzde 3,00 olarak açıklanmış ve yıllık enflasyon yüzde 37,86 seviyesinde gerçekleşmişti.
Gelecek Dönem Enflasyon Beklentileri
2025 sonunda Tüketici Fiyat Endeksi'nin yüzde 31,50 seviyesinde gerçekleşeceği tahmin ediliyor. Yıl sonu enflasyonu için maksimum tahmin yüzde 35,44, minimum tahmin ise yüzde 28,00 artış yönünde oluştu. Geçen ayki ankette beklenti yüzde 31,29 seviyesinde oluşmuştu.
Ankette, 12 ay sonrasına yönelik medyan TÜFE beklentisinin yüzde 25,65 artış yönünde gerçekleştiği görüldü.
2026 yıl sonuna ilişkin TÜFE beklentileri ise yüzde 21,25 artışa işaret ederken, beklenti aralığı yüzde 25,00 ve yüzde 18,00 oldu. Bir önceki anket döneminde beklentiler yüzde 21,50 seviyesindeydi.
Enerji, gıda ve alkolsüz içecekler, alkollü içkiler ile tütün ürünleri ve altın hariç TÜFE C Endeksinde aylık yüzde 2,90, yıllık beklenti yüzde 35,67 olarak gerçekleşti. C Endeksine ilişkin 2025 sonu beklentisi ise yüzde 30,35 olarak gerçekleşti. Geçen ayki anket döneminde de beklenti yüzde 34,00 seviyesinde bulunuyordu.
Dolar/TL Kuru Anketi
10 analistin 2025 sonuna ilişkin dolar/TL beklentisi 43,8000 seviyesine işaret etti. Önceki anket döneminde medyan tahmin 43,5000 olmuştu.
12 ay sonrasına ilişkin dolar/TL tahmini 46,4250 seviyesinde gerçekleşirken, bir önceki anket döneminde 49,8500 olan 2026 yıl sonu dolar kuru tahmini ise 51,4000 oldu.
Mayıs ayı enflasyon rakamları, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 3 Mayıs Salı günü saat 10:00'da açıklanacak.
Ekonomist Beklentileri
Akbank Ekonomik Araştırmalar Müdürü Çağlar Yüncüler, sabırlı ve temkinli bir yaklaşımla uygun parasal sıkılığın korunabildiği durumda yıl sonu enflasyonunun TCMB’nin tahmin bandı içerisinde kalma olasılığını yüksek gördüklerini, bununla birlikte gıda fiyatlarının etkisiyle beklenti ve fiyatlama davranışlarına dair yukarı yönlü risklerin önemini koruduğuna işaret etti.
Enflasyonun nisan ayında piyasa beklentilerinin altında gerçekleşse de enflasyon eğiliminin, elektrik fiyat artışı ve mart-nisan döneminde sepet kurda gözlenen %10’a yakın değer kaybının etkisiyle yeniden yükseldiğini hatırlatan Çağlar Yüncüler, gıda fiyatlarındaki Ramazan etkisinin ortadan kalkmasının aylık fiyat artışını sınırladığını anımsattı.
Yüncüler, yönetilen fiyat ayarlamalarının ertelenmesi ve petrole bağlı olarak akaryakıt fiyatlarının gerilemesinin yanı sıra talep koşullarının zayıflıyor olmasını, kısa vadeli enflasyon görünümünü iyileştiren faktörler olarak sıraladı ve "Tahmin modellerimiz ve saha gözlemlerimize göre mayısta aylık enflasyon %1,8 ile sınırlı kalabilir. Bu doğrultuda mevsimsellikten arındırılmış (doğrudan) TÜFE aylık artışı %1,9 ile ana eğilimin yavaşlamaya devam ettiği yönündeki geçmiş değerlendirmelerimizle uyumlu bir resim ortaya koyuyor olacak. Grafik okumamıza göre TCMB’nin Enflasyon Raporu tahmin patikasının ima ettiği enflasyon oranları da aylık %1,6, yıllık %35,4 ile benzer bir görünüme işaret ediyor." dedi.
Finansal koşullardaki sıkılaşma ve küresel gelişmelerin etkisiyle zayıflayan toplam talep görünümü ile emtia fiyatlarındaki düşüşlerin yılın ikinci yarısında aylık enflasyon eğilimini zayıflatacak göründüğüne dikkat çeken Çağlar Yüncüler, bu doğrultuda, enflasyon eğiliminin uzun süredir kalıcı biçimde kırılamayan aylık %2'nin altına yılın ikinci yarısında inebilecek göründüğünü kaydetti.
Enflasyon raporu basın toplantısı sonrası yılsonu enflasyon tahminlerini %30,0 düzeyinde koruduklarını vurgulayan Yüncüler, "Ancak tahminimiz üzerinde aşağı yönlü riskler mevcut. Sabırlı ve temkinli bir yaklaşımla uygun parasal sıkılığın korunabildiği durumda, yıl sonu enflasyonunun TCMB’nin tahmin bandı içerisinde kalma olasılığını yüksek görüyoruz. Zira, mevcut parasal duruşun büyümeyi ve talep koşullarını bu kez TCMB öngörüleriyle uyumlu bir dezenflasyonist düzeye çekmesi muhtemel. Öte yandan, tarımsal ürün arzını önemli ölçüde etkilemesi beklenen meteorolojik gelişmelerin gıda fiyatlarına olası yansımaları ile beklentiler ve fiyatlama davranışlarına dair yukarı yönlü riskler önemini koruyor." diye konuştu.
Yatırım Finansman Başekonomisti Erol Gürcan ise, Mayıs TÜFE açısından gıda tarafında, meyve fiyatlarındaki artışın sebze fiyatlarındaki düşüşle dengelenmesi sayesinde, olumsuz bir görüntü beklemediklerinin altını çizdi.
Enerji tarafında da Nisan’daki elektrik zammının sarkan etkileri dışında görece ılımlı bir seyir gözlenmesini beklediklerini dile getiren Erol Gürcan, gıda-enerji hariç mal grubunda, en yüksek artışın mevsimsel etkilerle giyim-ayakkabı grubunda gerçekleştiğini öngördüklerini, bununla birlikte son dönemde euroda gözlenen değerlenme kaynaklı otomobil fiyatlarında da artışın öne çıktığını değerlendirdiklerini ifade etti.
Erol Gürcan, hizmet tarafında ataletin daha çok kira (sözleşme yenileme oranındaki görece düşük seyir ve ana eğilimdeki iyileşmeyle sınırlı gerileme görülebilecek olsa da) ile lokanta-oteller tarafında sürdüğünü tahmin ederken, bu varsayımlarla, aylık TÜFE’nin %1,93 artışla yıllık bazda %35,95 seviyesine gerileyeceğini öngördü ve "Tahminimiz üzerinde özellikle giyim-ayakkabı grubu kaynaklı her iki yönde de risk bulunmakta. Ayrıca, geçen yıl Mayıs ayında aylık artış hızının %3,37 olması nedeniyle, bu seviyenin altındaki her rakamın Nisan 2025 itibariyle yıllık %37,86 olan TÜFE’de düşüş eğiliminin devamını sağlayacağını da belirtelim." dedi.
Gürcan, TCMB’nin faiz indirim zamanlaması açısından (beklentimiz Haziran ve/veya Temmuz) Mayıs TÜFE gerçekleşmelerinin önemli belirleyicilerden olabileceği görüşünü savundu ve buna ek olarak enflasyon beklentilerinin, likidite koşullarının ve rezerv görünümünün de faiz indirimlerinin zamanlaması ve hızı açısından başlıca göstergeler olabileceği değerlendirmesinde bulundu.