Merkez Bankası her ay piyasa katılımcıları ve reel kesimin, TÜİK de vatandaşın bir yıl sonrasına ilişkin enflasyon tahminini derliyor. Bu veriler, ayda bir kez düzenli olarak Merkez Bankası tarafından “sektörel enflasyon beklentileri” olarak açıklanıyor.
Merkez Bankası’nın piyasa katılımcıları anketinde enflasyonda yalnızca bir yıl sonrasına ilişkin beklenti değil ilgili ayın ve içinde bulunulan yılın sonuna ilişkin tahminler de soruluyor.
Sektörel enflasyon beklentileri kapsamında en düşük tahmini yapan hep piyasa katılımcıları oluyor. Bu kesimi reel sektör ve hanehalkı izliyor.
Piyasa katılımcılarının tahmini Merkez Bankası’nın resmi tahminine çok yakın seyrediyor. Bunda bir dizi etken rol oynuyor olabilir. Çok az sayıda kişiyi kapsayan bu ankette katılımcılar belki de Merkez Bankası’nın tahmininin çok uzağında bir oran dile getirmek istemiyor, daha yalın bir ifadeyle Merkez Bankası ile fazla “ters düşmek” istemiyordur.
Reel kesimin tahmini genellikle Merkez Bankası tahmininin yarısı kadar daha yukarıda oluyor.
Hanehalkı ya da diğer bir ifadeyle vatandaşların tahmini ile Merkez Bankası’nın tahmini arasında ise genellikle bir kat kadar fark bulunduğu dikkati çekiyor.
SON ORANLAR
Geçen hafta içinde açıklanan son oranları da hatırlayalım...
Merkez Bankası’nın açıklamasına göre 2026’nın haziranı itibarıyla piyasa katılımcıları yüzde 24,56, reel sektör yüzde 39,80, hanehalkı ise yüzde 52,99 enflasyon bekliyor.
Lütfen dikkat; bunlar 2025 sonuna ilişkin tahmin değil. Merkez Bankası ve TÜİK soruyu “Bir yıl sonrasına ilişkin tahmininiz ne” diye sorduğu için hep önümüzdeki bir yılın tahmini görülebiliyor. Dolayısıyla yıl ortasına, yani 2026’nın ortasına ilişkin resmi bir tahmin olmadığı için bu ankete katılanların dile getirdiği oranları kıyaslayacak bir veri yok. Böyle olunca da bir yıllık tahminler aydan aya nasıl seyrediyor, buna bakılıyor.
Şimdi; enflasyon tahminlerinde aydan aya bir düşüş var. Bu elbette olumlu bir gelişme ama öyle çok da yadırganacak, hayretle karşılanacak bir durum olmasa gerek. Ama ekonomi yönetiminin yaklaşımı çok farklı. Enflasyon tahminlerinin aydan aya gerilemesi ekonomi yönetiminde neredeyse büyük bir sevinçle karşılanıyor.
Haziran ayındaki tahminin gerilemesinde İsrail-İran savaşının pek etkisi yok. Çünkü reel kesim ve hanehalkıyla ilgili saha çalışması ayın ilk iki haftasında yapılıyor. Savaş 13 Haziran’da başladığı için ankete katılanların düşüncesinde etkili olmadı. Piyasa katılıcıları anketi ise her ayın ikinci ve üçüncü haftasında yapılan çalışmayla elde edilen verilerle oluşturuluyor.
Dolayısıyla tahminleri aydan aya olumlu ya da olumsuz yönde etkileyebilecek bir dizi gelişme yaşanıyor. Bu yüzden de öncelikle bakılması gereken tahminlerde aydan aya gerileme olması değil, bu tahminlerin Merkez Bankası’nın beklediği resmi orana olan uzaklığı. Bu gerçek hep görmezden geliniyor.
Enflasyon tahmini geriliyor ama özellikle reel sektör ve hanehalkının dile getirdiği tahmin halen o kadar yüksek ki!
Dolayısıyla tahminlerin kendi içinde gerilemesine çok da büyük anlamlar yüklememek gerekiyor.
HAZİRAN 2026 BİLE BÖYLEYSE...
Biraz önce aktardım. 2026 haziranı için yıllık TÜFE artışını piyasa katılımcıları yaklaşık yüzde 25, reel kesim yüzde 40, hanehalkı ise yüzde 53 tahmin ediyor.
Bu yılın sonu için geçen aralıkta yapılan tahmin piyasa katılımcılarında yüzde 27, reel kesimde yüzde 48, hanehalkında yüzde 63 düzeyindeydi.
Piyasa katılımcıları geçen aralıkta bu yıl sonunu yüzde 27 tahmin etmişti ama bu haziranda aralık ayındaki orana ilişkin tahmin yaklaşık yüzde 30. Bunu da göz ardı etmemek gerek.
2025 sonu enflasyonu yüzde resmi tahmin aralığının üst sınırına yakın, yani yüzde 29 dolayında tahmin edildiğine göre yalnızca piyasa katılımcıları bu oranın tutacağına inanıyor.
BİR ELDE CIMBIZ...
Yok yok, diğer eldeki ayna değil. Diğer eldeki enflasyon tahmin seti...
Bulunmaya ve çekip çıkarılmaya çalışılan bir şeyler var... Hangi tahmin ne kadar geriledi, hangi tahminler arasındaki makas daraldı?
Bir şeyler bulunuyor da; “Şu tahmin şu kadar aşağı çekildi, şu tahminlerin arasındaki makas şu kadar daraldı” gibi...
Peki güzel de Merkez Bankası’nın resmi tahmini ile olan fark? Ya o fark nasıl izah edilecek?
Son tahminler 2026’nın haziranındaki yıllık gerçekleşmenin ne olabileceğine işaret ediyor ve oranlar yüzde 25 ile yüzde 53 arasında değişiyor.
Merkez Bankası 2026 yılı enflasyonunu orta noktası yüzde 12 olmak üzere yüzde 6 ile yüzde 18 arasında tahmin ediyor.
Bu oranlardan yola çıkarak kaba bir hesap yaparsak 2026’nın ortasındaki enflasyon yıllık bazda en iyi olasılıkla yüzde 15-20 arasına inecek demektir.
Piyasa katılımcılarını bir kenara koyalım; enflasyonun en fazla yüzde 15-20 arasına ineceği bir yıl sonrası için reel kesim yaklaşık yüzde 40, vatandaş ise yüzde 53 enflasyon bekliyor.
Bu beklentinin bir türlü iyileşmiyor oluşunu izah edebiliyor musun, siz asıl ona bakın!
• Bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve borsagundem.com.tr’nin editoryal politikasını yansıtmayabilir.