Analist yorumlarına göre, BIST 100 endeksi 11.605 puanla ulaştığı zirvenin üzerine çıkmakta zorlanırken, bu seviyeyi aşabilecek güçlü bir katalizörün eksikliği hissediliyor. Bu durumun etkisiyle birlikte yatırımcıların kar satışlarına yöneldiği gözlemleniyor. Öte yandan, yurtiçi siyasi gündemdeki gelişmeler, piyasaların yönünü belirleyen en önemli etken olarak öne çıkmaya devam ediyor. Analistler, bu cephede yaşanabilecek her yeni gelişmenin endeks üzerindeki etkisinin yakından izlenmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Söz konusu gelişmelerin piyasadaki oynaklığı artırabileceği vurgulanıyor.
Yurtiçine ek olarak, ABD'deki siyasi belirsizlikler de küresel piyasalarda tedirginlik yaratıyor. ABD’de Cumhuriyetçiler ile Demokratlar arasında hükümetin kapanmasını önleyecek bir uzlaşma hâlâ sağlanabilmiş değil. Taraflar birbirini suçlayan açıklamalarla süreci daha da çıkmaza sokarken, analistlere göre piyasaların anlaşmaya dair beklentileri her geçen gün zayıflıyor. Bu senaryo altında, BIST 100 endeksinin küresel satış baskısından tamamen ayrışma ihtimali düşük görülüyor.
Teknik görünüm de bu görüşü destekler nitelikte. Kısa vadeli fiyatlamalarda 13 günlük üssel hareketli ortalama, yükselen trend için önemli bir destek görevi görüyordu. Ancak dün bu seviyenin altında kapanış gerçekleşti ve yeni güne de zayıf bir başlangıç yapıldı. Söz konusu ortalamanın güncel seviyesi 11.122 puan civarında bulunuyor. Bu seviyenin altında kalındığı sürece kısa vadeli satış baskısının devam etmesi bekleniyor. Böyle bir senaryoda 10.820 seviyesi ara destek olarak takip edilirken, 10.500 puan seviyesi ise yükselen trendin ana desteği olarak ön plana çıkıyor. Bu nedenle endeksin bu seviyelere kadar geri çekilme riski bulunuyor.
Öte yandan, yukarı yönlü hareketlerde 11.122 seviyesinin yeniden aşılmasıyla birlikte 11.500–11.605 bandı önemli bir direnç bölgesi olarak izleniyor. Bu bölgenin geçilmesi, endeksin yeni rekor seviyelere ulaşması açısından kritik bir eşik olarak değerlendiriliyor.
Ancak analistlere göre, kısa vadede bu hareketi tetikleyecek güçlü bir katalizör henüz ortaya çıkmış değil. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın faiz indirimi adımlarında artık daha temkinli olabileceği bir döneme girilirken, piyasaları yukarı taşıyacak olası itici gücün TCMB'den gelip gelmeyeceği netlik kazanmış değil. Bu nedenle, piyasa oyuncuları gözlerini büyük ölçüde siyasi gelişmelere çevirmiş durumda.