Varlık yönetimi şirketi Bitwise’ın X’te yaptığı paylaşıma göre Bitcoin sahibi halka açık şirketlerin sayısı sadece üç ayda yaklaşık %40 artışla 172’ye yükseldi.
30 Eylül itibarıyla, bu şirketler toplu olarak yaklaşık 117 milyar dolar değerinde 1,02 milyon Bitcoin’e sahipti. Bitcoin Treasuries verilerine göre, bu rakam son iki hafta içinde sırasıyla 1,02 milyon ve 118,4 milyar dolara yükseldi.
Bitget CEO’su Gracy Chen, “Daha geniş bir stratejik dönüşümün parçası olarak Bitcoin varlıklarını artıran halka açık ve özel şirketlerin sayısında artan bir dalga görüyoruz. Çoğu kişi için bu, sadece enflasyona karşı bir koruma değil, aynı zamanda temel hazine rezervi olarak dijital varlıklara yapılan uzun vadeli bir yatırım.” ifadelerini kullandı.
Halka açık şirketler varlıklarını %20 artırdı
Verilere daha derinlemesine bakıldığında, halka açık şirketlerin en agresif biriktiriciler olduğu ve bilançolarına 193.000 BTC’den fazla ekledikleri ortaya görülüyor. Bu, çeyrek bazda %20,68’lik bir artış anlamına geliyor.
Önde gelen kurumsal yatırımcılar arasında, 640.031 Bitcoin’e sahip Strategy (MSTR) gibi tanıdık isimlerin yanı sıra, çeyrek boyunca sahip olduğu miktarı iki katından fazla artıran Metaplanet gibi yeni isimler bulunuyor.
Bitcoin geçen hafta 2,67 milyar dolarlık girişle liderliği elinde tutarken, kurumsal ilgi güçlü seyrini sürdürdü. CoinShares’in son raporuna göre, dijital varlık yatırım ürünleri geçen hafta toplam 3,17 milyar dolarlık giriş gördü ve yıl başından bu yana toplam giriş 48,7 milyar dolar ile rekor seviyeye ulaştı.
Chen, bu hızlanmayı Trump yönetiminin destekleyici düzenleyici ortamına bağlıyor ve ABD Stratejik Bitcoin Rezervleri’nin onaylanması ve SEC’in emtia bazlı tröst hisseleri için genel listeleme standartları gibi son muhasebe reformlarını örnek gösteriyor.
Presto Research Araştırma Başkanı Peter Chung da birikimin temel olarak dijital varlık hazineleri tarafından yönlendirildiğini söyledi:
“Birikimlerinin ana nedeni, kamu piyasasında menkul kıymet ihracı ile finanse edilen kripto varlıklar elde etmek. Kamu piyasasında menkul kıymet ihracına ilgi olduğu sürece, bu çabalarını sürdüreceklerdir.”
Chung, kısa vadeli bir bakış açısına sahip bireysel yatırımcıların aksine, kurumların uzun vadeli yatırım yaptığına dikkat çekerek, ABD ve Çin arasında devam eden ticaret savaşının bu tür yatırımcıların karar verme sürecini etkilemesinin olası olmadığını belirtiyor.