Ekonomi

2025, kıymetli metallerin altın ve gümüş ekseninde parladığı yıl oldu

2025 yılı, küresel piyasalarda kıymetli metaller açısından adeta “altın bir dönem” olarak kayıtlara geçti.

Yılın son çeyreğinde başta altın ve gümüş olmak üzere kıymetli ve sanayi metalleri tarihi zirveleri test etti. Arz sıkışıklıkları, jeopolitik risklerin kalıcı hale gelmesi, enerji dönüşümüne yönelik yatırımlar ve küresel ölçekte daha gevşek para politikalarına yönelik beklentiler, metal fiyatlarını güçlü biçimde destekledi.

Güvenli liman talebinin merkezinde yer alan altın, 2025 boyunca merkez bankalarının rezerv artırımları ve yatırımcıların riskten kaçınma eğilimiyle güçlü bir performans sergiledi. Küresel enflasyonla mücadelede belirsizliklerin sürmesi ve faiz indirim beklentilerinin güçlenmesi, altının cazibesini artıran temel unsurlar arasında yer aldı. Özellikle jeopolitik gerilimlerin yoğunlaştığı dönemlerde altın, yatırımcıların portföylerinde yeniden öncelikli konuma yükseldi.

Gümüş ise 2025’te yalnızca güvenli liman özelliğiyle değil, sanayi kullanımından gelen güçlü talep sayesinde de dikkat çekti. Güneş enerjisi panelleri, elektrikli araçlar ve yeşil teknoloji yatırımlarındaki artış, gümüş talebini yapısal olarak destekledi. Bu ikili talep yapısı, gümüş fiyatlarının yılın son döneminde sert yükselişler kaydetmesine neden oldu.

Sanayi metalleri cephesinde bakır ve nikel gibi metaller de enerji dönüşümü ve altyapı yatırımlarının etkisiyle tarihi seviyelere yaklaşırken, madencilik yatırımlarındaki yavaşlama ve çevresel düzenlemeler arz tarafındaki sıkışıklığı derinleştirdi. Bu durum, metal piyasalarında yükseliş trendinin daha geniş bir tabana yayılmasını sağladı.

Kurum raporlarında, 2025’te gözlenen güçlü seyrin 2026 yılına da taşınabileceği beklentisi öne çıkıyor. Analistler, özellikle faiz indirim döngüsünün netleşmesi halinde altın ve gümüşün yatırımcılar açısından cazibesini koruyacağını ifade ediyor. Uzmanlara göre önümüzdeki dönemde fiyatlar, kısa vadeli spekülasyonlardan ziyade arz kısıtları ve yapısal talep dinamikleri tarafından belirlenecek.

2025 yılı, bu yönüyle altın ve gümüşün yalnızca geleneksel güvenli liman olmanın ötesine geçerek, küresel ekonomik ve teknolojik dönüşümün merkezinde yer aldığı bir dönem olarak öne çıktı.